Adamlarımın şu kelimeyi yazmasına engel olmak istemişsiniz. | Open Subtitles | يقول رجالي أنك حاولت كذلك منعهم من تدوين هذا |
- Lordum ilk işimiz kaçmalarına ve güneye doğru ilerlemelerine engel olmak olmalı. | Open Subtitles | مهمتنا الرئيسيه هى منعهم من الهرب والإتجاه شمالاً |
Neyse, söylesene... onların her şey çok fazla düşünmesine nasıl engel oluyorsun? | Open Subtitles | على أى حال ، أخبريني إذن كيف يُمكنكِ منعهم من الإفراط في التفكير بشأن كل شيء ؟ |
Marilyn diyor ki, Helen Bishop parkmetre koyulmasini engellemeye çalisiyormus. | Open Subtitles | مارلين تقول أن الأسقف هليلن حاول منعهم من وضع عداد مواقف السيارات في ساحة ديبوت |
Ne oldugu ögrendigim dakika sana enjekte etmelerini engellemeye çalistim ama çok geç kalmistim. | Open Subtitles | فور أن أدركت كنه ذلك العقار حاولت منعهم من حقنك به |
Ne olduğu öğrendiğim dakika sana enjekte etmelerini engellemeye çalıştım ama çok geç kalmıştım. | Open Subtitles | فور أن أدركت كنه ذلك العقار حاولت منعهم من حقنك به |
Bagajı aramalarına nasıl engel olacağım? | Open Subtitles | كيف يمكنني منعهم من تفتيش الصندوق ؟ |
Kardeşimi götürmelerine engel olmaya çalıştım ve bacağım sakatlandı. | Open Subtitles | حاولت منعهم من أخذ أخي وعندها آذيت رجلي |
Kardeşimi götürmelerine engel olmaya çalıştım ve bacağım sakatlandı. | Open Subtitles | حاولت منعهم من أخذ أخي وعندها آذيت رجلي |
- Evet, onların üstümüze çullanmalarına engel oldu. | Open Subtitles | أجل، حسنًا، لقد منعهم من الانقضاض علينا |
Kıyameti getirmelerine engel olmaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | -نحن نحاول منعهم من تدمير العالم ونهايته |
O zaman beni götürmelerine engel olabilirdiniz. | Open Subtitles | اذن كان يمكنكم منعهم من إختطافى |
Mücevherin peşindekilerin kim olduklarını öğrenmeliyim ki masum insanların ölümüne engel olayım. | Open Subtitles | حسنا , أنا اريد ان اعرف من يسعي خلف الجوهرة لأستطيع منعهم من قتل إناس أبرياء لا تتخطيني يا(كاثرين) إتفقنا ؟ |
Yasal olarak ülkeden çıkışlarını engellemeye hakkımız yok. | Open Subtitles | من الناحية القانونية لا يمكننا منعهم من مغادرة البلاد |
Kaçmalarını engellemeye çalışıyorduk. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | كنّا نحاولُ منعهم من الهروب آسفٌ للغاية |
Onları engellemeye çalıştım. | Open Subtitles | حاولت منعهم من الذهاب في الداخل. |