Bunun bir nedeni, en popüler doğum kontrol yöntemlerinin nadiren bulunması. | TED | سبب واحد هو الاكثر شيوعا وسائل منع الحمل نادرا ما تتوافر. |
Her zaman yanlız kalacaksam neden sürekli doğum kontrol hapları yutuyorum? | Open Subtitles | لماذا آخذُ حبوب منع الحمل حتّى، إذا كنتُ سأبقى وحيدة دائمًا؟ |
Ama birçok kadın gibi, benim doğum kontrol kararımın da rastgele cinsel ilişki ile ilişkisi yok. | TED | ولكن, مثل جميع النساء , ولكن قراري نحو منع الحمل لم يجد شئ ليفعله مع الممارسه الغير شرعيه |
Ama insanların özelde bu kadar yaygın olarak kabul ettiği bir düşünceye göre, doğum kontrolü, toplumda kesinlikle çok fazla muhalefet yaratıyor. | TED | ولكن , تقبل هذه الفكرة علي نطاق واسع في المستوي الشخصي , منع الحمل بالتاكيد يولد المعارضه في الاماكن العامه. |
Sonuç olarak, doğum kontrolü küresel sağlık gündeminden neredeyse tamamen kalkmıştır. | TED | والنتيجه , منع الحمل اختفي تقريبا من اجندت الصحه العالميه . |
Sanki onlardan bana çiçek virüsü bulaştırmalarını istemişim gibi bunun yerine, ne bileyim doğum kontrol yöntemi. | TED | شعرت بأنني أطلبهم حقني بالجدري بدلًا من، لاأعلم، الحصول على منع الحمل. |
doğum kontrol hapları mı kullanırsınız yoksa vajinal yöntemlerle mi korunursunuz? | Open Subtitles | هل تستعملين حبوب منع الحمل أو شيء في مهبلك؟ |
Al bakalım. doğum kontrol haplarının bitmek üzere olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتعلمين أن حبوب منع الحمل كادت أن تنفذ منك؟ |
İki tür doğum kontrol yöntemi ile savaşacaksın, küçük dostum. | Open Subtitles | أنت يجب أن تحارب في طريقك نوعين من حبوب منع الحمل ياصديقي الصغير |
Çok iyi. Biliyorsun ki doğum kontrol hapı alıyorum. | Open Subtitles | . جيد جداً كما تعرف , أنا منتظمة بحبوب منع الحمل |
Bu hap doğum kontrol haplarında bulunan steroidin yüksek dozunu içerir. | Open Subtitles | هذه جرعة عالية من نفس الستيرويد... الموجود في حبوب منع الحمل. |
Nane şekeri değiller. Onlar doğum kontrol hapı, seni dizgin takmış moron. | Open Subtitles | إنها ليست نعناع إنها حبوب منع الحمل يا أغبياء |
Yolla onu doğum kontrol hapı aldığı için soruyorum. | Open Subtitles | أنا أسأل فقط لأنها تتناول حبوب منع الحمل |
- doğum kontrol hapları her zaman işe yaramıyorlar, değil mi? | Open Subtitles | وسائل منع الحمل ليست دائما فعالة . أليس كذلك؟ |
Burada, Almanya'da, doğum kontrolü kullanan insanların oranı yaklaşık yüzde 66'dır. | TED | هنا في المنيا ,نسبة السكان المستخدمين لوسائل منع الحمل تكون حوالي 66 في مائة |
ve doğum kontrolü konusunu, kendi evliliklerinde dahi açamıyorlar. | TED | وم يكونو قادرين حتي ان يطرحو موضوع منع الحمل , حتي داخل زواجهم. |
Bence doğum kontrolü konusunda bu kadar sorun yaşamamızın nedenlerinden biri de bu. | TED | اعتقد ان هذا واحد من الاسباب التي تجعلنا نضع نفسنا في مشكله كبيرة مع هذا العدد من وسائل منع الحمل |
Ama ben olsam ondan doğum kontrolü tavsiyesi almazdım. | Open Subtitles | لكنني لن آخذ نصائح عن حبوب منع الحمل منها, |
Sanki kadınların Rahim kapaklarını yanlarında taşımaları büyük bir sır. | Open Subtitles | وكأنه سرّ عظيم... أن النساء يحملن معهن... رقاقات منع الحمل. |
Korunmanın iki yolunu unutma. | Open Subtitles | تذكري .. نوعان من حبوب منع الحمل |
Bilim insanları, erkeklerin alabileceği sperm üretimini durduracak bir hap gibi yeni yöntemler üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. | TED | يواصل العلماء البحث عن طرق جديدة، كحبوب منع الحمل الذكورية والتي تمنع إنتاج الحيوانات المنوية. |
gebelik önleyiciyle birleştirilmiş böyle bir aygıt, erkeklerin istenmeyen gebelikleri önlemekteki rolünü epeyce arttırabilir. | TED | إن أداة كهذه، مصحوبة بوسيلة منع حمل ذكرية، يمكن أن ترفع بشكل كبير من دور الرجال في منع الحمل غير المقصود. |
Biz kızların ve akranlarımın sorguladığı öğretilerden biri, doğum kontrolünün gerçekten bir günah olup olmadığıydı. | TED | واحده من التعاليم التي سالت فيها انا وزملائي هل كان منع الحمل خطئا ؟ |