ayrıldık. Olduğum şeyden haz duyduğum hayatımdaki tek andı bu. | Open Subtitles | نحن منفصلان ، المرة الوحيدة فى حياتى عندما شعرت تقريباً |
Pekâlâ, uzun bir hikaye, özeti şudur ki, biz birlikteydik ve artık ayrıldık. | Open Subtitles | حسناً , امم تلخيصاً لقصة طويلة , كنا معاً , والأن نحن منفصلان |
Amir bey, sürekli ayrı tutacağımız çocuklarımızla nasıl yaşamamızı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | كيف يفترض أن نعيش وابنانا منفصلان بصفة دائمة أيها المأمور؟ |
Bugün bacaklarımı hissetmiyorum, bu yüzden de bacaklarım, aklım ve vücudumdan ayrı aletler durumunda. | TED | اليوم، لا أستطيع الشعور بساقيّ، وبسبب ذلك، فإن ساقيّ تعتبران طرفان منفصلان عن عقلي وجسدي. |
Yani, iki yıldır ayrıyız. Ve seni dört yıldır çıplak görmedim. | Open Subtitles | أقصد أننا منفصلان منذ سنتين ولم آراكِ عارية منذ أربع أعوام |
Richard'la mutlu aile numarası yapıyorsunuz... ama gerçekte ayrıldınız. | Open Subtitles | انت و ريتشارد كنتما تمثلان العائلة السعيدة بينما الحقيقة انكما كنتما منفصلان |
Fazla uzun sürmedi. Bir bakıma ayrıldık sayılır. | Open Subtitles | نعم حسنا انها لم تبق طويلا نحن منفصلان نوعا ما |
Bütün bu sebepler doğrultusunda, resmi olarak ayrıldık. | Open Subtitles | وعليه، لكل هذه الأسباب، نحن منفصلان رسمياً. |
Bunu söylemek çok çirkin ama koca adam biz ayrıldık bile | Open Subtitles | أكره أن أخبرك أيها الرجل الكبير أننا بالفعل كبرنا في السن ونحن منفصلان |
Tabii teknik olarak öyle söyledim. Aslında ayrıldık. | Open Subtitles | فصدت بذلك الناحية الشكلية فقط، فنحن منفصلان. |
Aslında bir de kocam var , ama biz ayrıldık, ...başka insanlarla birlikte oluyoruz, ya da o oluyor, ve bende olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و لدي زوج بالحقيقة لكننا منفصلان ونحن نقابل أناسا أخرين او انه يقابل و انا احاول |
İnsanlar bilim ve sanatı ayrı ayrı ele alıyorlar. Onları farklı düşünüyor olmamızın | TED | كما تعلمون فلدى الناس هذه الفكرة بأن العلم والفنون منفصلان حقاً. نحن نفكر بهما كأشياء |
Çok uzun zaman insanlar fen bilimini ve beşeri bilimleri birbirinden ayrı gördüler. | TED | لمدة طويلة من الزمن العلم و .. الانسانية أمران منفصلان |
Yani, sadece 3 gün ayrı kalmamız gerekiyor. | Open Subtitles | لذا, ذلك فقط 3 ايام نحتاج أن نبقى فيها منفصلان. |
ayrı filmlere gideceğiz, ve 10:15'te burada buluşacağız. | Open Subtitles | سنرى فلمان منفصلان وسنتقابل هنا في الـ 10: 15 |
İki başka doktor daha benzer formları ayrı ayrı işaretlemişse hastanın kaderine oy çoğunluğuyla karar verilmiş olurdu. | Open Subtitles | طبيبان منفصلان آخران أشـرّا على تقارير مماثلة و التصويت بالأغلبية يقرّر مصير المريض |
1 yıldan uzun süredir ayrıyız. Çocukların da hiç sorunları yoktu. | Open Subtitles | نحن منفصلان منذ عام ولم يكن هذا بمثابة مشكلة للأطفال |
-Siz ayrıldınız. İstediğini yapar. | Open Subtitles | انتما منفصلان يحق لها ان تفعل ماتشاء |
Bana, ailenin ayrıldığını söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ أخبرتيني أن والداكِ كانا منفصلان |
Yani, çocuklara ayrıldığımızı daha yeni söyledik. | Open Subtitles | أقصد , نحن اخبرنا للتو الأطفال اننا منفصلان |
Hayır, o şekilde olmadı. ayrılmışlardı. | Open Subtitles | لا, أنه لم يكن كذلك لقد كانا منفصلان. |
Bu sabah, ayrıldığınızı söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتى هذا الصباح انكما منفصلان |
Hey, annemle babam ayrılar ve senin baban... | Open Subtitles | مهلاً، أمي وأبي منفصلان .. ووالدكِ. |
Ortadan kaybol. Ya ben? Boşandık mı, ayrı mıyız? | Open Subtitles | ونحن لسنا مطلَقان ولكننا منفصلان فأنا أعلم أن علاقتنا لم تكن واضحه |