Ama kimilerine göre, kötü kral hâlâ hayatta ve kayıp gagasını gizlemek için metal bir miğfer takıyor. | Open Subtitles | لكن البعض يردد أن ملك الشر لا يزال على قيد الحياة يرتدي قناعاً معدنيا ليخفي مكان منقاره المقطوع |
Yüzeye vurduğu anda bacakları ve kanatlarıyla kendisini iterek gagasını avına uzatıyor. | Open Subtitles | عندما يضرب السطح, يدفع ساقيه و أجنحته الى الوراء, يدفع منقاره حول فريسته. |
Bir Egret de gagasını cımbız gibi kullanıyor. | Open Subtitles | و البلشون الأبيض يستخدم منقاره مثل الملاقط |
Kuş her ziyaretinde gagası ve tüyleriyle daha fazla polen alır. | Open Subtitles | كل مرة يقوم بزيارتها يحمل معه كميات إضافية من اللقاح على منقاره وريشه |
Bu zayıf küçük bir serçeden başka bir şey değil. gagası da kurumla dolmuş. | Open Subtitles | عصفور صغير منقاره مليء بالسخام |
Çapraz Gaga, sıra dışı gagasıyla kat-kat kabukları ayırarak, diliyle içerdeki tohumları çıkarabilir. | Open Subtitles | انه منقار طائر الكروسبل الإستثنائي يُمْكِنُ أَنْ يستعمل منقاره ليَفْتحَ المخاريط، ثم ينتزع البذور بلسانه. |
Ağızlarının üstünde neden yapıldığı bile belli olmayan kırmızı yelkensi bir şeyleri var. | Open Subtitles | إنه الأكثر بخلا بينهم كلهم فإن لديه ذلك الشي الأحمر المطاطي أسفل منقاره أنا حتى لا أعلم مما مصنوع. |
Dün gagasını kafese sıkıştırmasını gördünüz mü? | Open Subtitles | رأيتم حين علق منقاره في القفص بالأمس؟ ياله من أخرق صغير. |
"İçinizden birisi gagasını kıçıma mı soktu?" | Open Subtitles | هل مسح أحدكم لتوه, منقاره بمؤخرتي؟ |
Şimdi uykuya daldı. Kapattım gagasını. | Open Subtitles | إنه ذاهب للنوم الآن لقد أغلقت منقاره |
Evet, Barry, onun gagasını kırmıştın. | Open Subtitles | نعم يا باري , لقد كسرت منقاره |
Şimdi de gagasını körelt. | Open Subtitles | و الآن هشم منقاره |
"...ve gagasını elmas dağda biler..." | Open Subtitles | "... ويشحذ منقاره على جبل الألماس" |
Üst gagası da kapanarak tuzağı örtüyor. | Open Subtitles | بينما منقاره العلوي يغلق الفخ. |
Şahin muhafızın gagası parlamış. | Open Subtitles | حارس حورس منقاره يتألق |
- Bunun gagası güçlü çıktı. - Öyle mi? | Open Subtitles | منقاره قوي، أليس كذلك؟ |
Ayrıca gagası kanlıydı. | Open Subtitles | وكانَ هناكَ دماء على منقاره |
gagası çok keskin! | Open Subtitles | منقاره حاد جدًا |
Gaga torbası genişleyip 10 litre su emiyor. | Open Subtitles | من خلال فتحة منقاره, يمتص 10 لترا من المياه. |
Gaga mı? | Open Subtitles | "صاحبة الانف - منقاره" |
Ağızlarının üstünde neden yapıldığı bile belli olmayan kırmızı yelkensi bir şeyleri var. | Open Subtitles | انه اكثرهم خبثاً لديه ذلك الشيء الأحمر المتدلي تحت منقاره لا اعرف حتى مافائدته |