"منهُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ondan
        
    • kayabilirsin
        
    Ağırlaşmıştır ve ondan hızlı çekebilirim diye düşündüm. Open Subtitles أعتقدت أنه ربما يكون أبطأ منى حتى أتخلص منهُ.
    ondan uzak olmak istedim. Bana yardım etmeyeceksin değil mi? Open Subtitles لقد هربتُ منهُ فحسب ألا تستطيع مُساعدتي ؟
    Kız, ondan daha beter. Bize yaptıklarının önemli olmadığını düşünüyor. Open Subtitles إنّها أسوءُ منهُ إنها تعتقد أنّ ما فعلهُ بنا شيءٌ عادي
    ondan tek istediğim olan biteni benim bakış açımdan görmesi, değil mi? Open Subtitles كل ما أريدهُ منهُ أن يرى الأمور من منظاري فحسب, حسناً؟
    Gençken ona ihtiyacım varken ondan yardım diledim. Open Subtitles طلبتُ منهُ المساعدة عندما إحتجته عندما كنتُ أصغر
    ondan kaçıyor. Kendine kapanmasına izin veriyor. Open Subtitles إنهُ يهرب منهُ و يسمح لهُ أن ينطوي على نفسهِ
    Eğer yapmışsam da ondan bir şeyler öğrenmişimdir, ...Alfred'den de bunu bekliyorum. Open Subtitles حسناً، إذا فعلت، أنا تعلمت منها وهذا كل ما أطلبهُ منهُ
    WikiLeaks nefret ettiği ve dünyayı ondan kurtarmak istediği şeye dönüştü. Open Subtitles "ويكيليكس" أصبحت ما مَقَتَتُهُ، وما حاولت فِعلاً أن تُخلِص العالم منهُ.
    ondan oluşabilecek potansiyel nesneler listesi topluyorum. Open Subtitles أنا أجمع قائمة بالمواد المحتملة التي قد تكون مصنوعة منهُ
    Artık sabrım kalmadı. ondan kurtulmalıyım. Open Subtitles لا أستطيع التحمل بعد الآن علي التخلص منهُ
    Asla beni ondan almanıza izin vermeyecek. Beni darmadağın ediyorsun. Open Subtitles لَن يسمح لكِ بأخذي منهُ. أنتِ تجعلينني بحال رثة.
    Sınırı aşmamda yardımcı olacak bilgiler elde edebilirim ondan. Open Subtitles يمكنني الأستفادة منهُ حولَ كيفية مغادرة الحدود.
    Bana en ihtiyacı olduğu anda, ondan zaman istemeyeceğim. Open Subtitles لن أطلبُ منهُ إجازة .عندما يحتاجني أكثر من أيّ وقت
    - Bazen ondan bir parça alıp yanım a eve götüresim geliyor. Open Subtitles أشعرُ أنَّني أرغبُ بأن آخذَ قطعةً منهُ إلى المنزلِ معي
    Kabul etmen gerekiyor çünkü ondan hiç duyamayacaksın. Open Subtitles عليك ان تقبلي بذلك لانك لن تحصلي على ايّ مديحٍ منهُ
    Neden ondan borç para aldın, salak! Open Subtitles لماذا اقترضتَ المال منهُ ايها الاحمق؟
    Elimde olsa ondan kurtulurdum. Open Subtitles ولو أمكنني التخلّصُ منهُ لفعلت
    Bu piyano, ondan faydalanabilecek birilerine gitmeli. Open Subtitles هذا يجبُ أن يذهب لشخصٍ قد يستفيدُ منهُ.
    Cassie'ye ondan kurtulmak için bir ayin yapabiliriz dedi, ama yalan söylüyor. Open Subtitles لقد اخبرت (كاسي) انهُ يمكنهما ان يقوما بطقسٍ للتخلص منهُ لكنها تكذب
    Söylediğimiz gibi, ve düş ondan önce, yak onu, bu seni uzaklara taşısın masumların kanı, benden ve babamın evinden. Open Subtitles " " أفعل كما يقولُ لك . " " و اسقط عليه , وقُم بإحراقه . " " أنتَ قادر أن تنتزعَ منهُ دائماً ..
    Ağarlığını vermeden inersen belki kayabilirsin. Open Subtitles عليك أن تسحب الوزن، و بذلك قد يفلتُ منهُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more