"منه رائحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kokuyor
        
    • leş
        
    • kokusu
        
    • kokmaya
        
    diye Açıkçası pastırma gibi kokuyor. TED وعلى ما يبدو أنها تنبعث منه رائحة لحم الخنزير المقدد.
    ve günlerini bu inanılmaz işi yaparak geçiriyor, korkunç kokuyor ama Allah ondan razı olsun. Müthiş kazanıyor. TED ويقضي أيامه بقيامه لخدمات لا تصدق، وتنبعث منه رائحة كريهة، ولكن يحفظه الرب. إنه كسب عيش عظيم.
    Times'ın haberi Mc Oarthyism'de kullanılan karalama taktikleri kokuyor. Open Subtitles تقرير التايمز يفوح منه رائحة وسائل التشويش المعروفة بالمكارثية
    Bu iş dünkü bebek bezi kadar pis kokuyor. Şuna bak. Open Subtitles صدّقني، الموضوع برمته تفوح منه رائحة سيئة
    Hastalığı yüzünden bu sıcakta leş gibi kokuyor! - Evet. Open Subtitles مع هذا المرض وهذه الرياح الحارة، تفوح منه رائحة كرائحة المعز
    Bu yüzden... eve geldiğinde... gömlekleri parfüm kokuyor olabilir. Bu mümkün. Open Subtitles و لذلك فإن قميصه تفوح منه رائحة جميلة هذا ممكن
    Karanlık, nemli ve berbat kokuyor ama mühendislik açısından, iyiyiz. Open Subtitles . المكان مظلم ، وتنبعث منه رائحة الرطوبه الرهيبه , لكن من وجهة نظري . نحن جيدون
    Her yer balık kokuyor, değil mi? Open Subtitles كل المكان تفوح منه رائحة السمك , أليس كذلك ؟
    Yemek firması ile konuşabilir misin? Sandviçin üzerindeki et iğrenç kokuyor. Open Subtitles أيمكنك التحدث إلى موفري الطعام أن اللحم بهذه الشطيرة يخرج منه رائحة عفنة؟
    Teyp 80'lerin rocklarını çalıyor, havalandırma ayak gibi kokuyor ve sadece geri viteste gidiyor. Open Subtitles لا يضع مشغّل الموسيقى إلا أغاني الثمانينات ومكيف الهواء تنبعث منه رائحة قدمين وتمشي فقط في الاتجاه المعاكس
    Serin, çalışanlar tuhaf ve bilim kokuyor. Open Subtitles الطقس هناك بارد والأشخاص شاذين وتفوح منه رائحة العلم
    Sanırım bütün bir ormanı katletmişsin ve nefesin de ölü bir şey gibi kokuyor. Open Subtitles تبدو وكأنك قتلت غابة بأسرها ونفَسك ينبعث منه رائحة شيء ميّت
    Bu adamsa ucuz viski kokuyor. Open Subtitles أمّا هذا الرجل فتنبعث منه رائحة الويسكي الرخيص
    Sanki birileri orada çorap ile kızartma yapmış gibi kokuyor. Open Subtitles تنبعث منه رائحة وكأن أحداً قام بقلي سريع للجوارب في الداخل
    Onu artık kullanmıyorum çünkü orası tamamen sarımsak kokuyor ve ben nefret ederim. Open Subtitles أنا لا أستعملها بعد الآن ، لأن المكان كله تفوح منه رائحة الثوم ، وأنا أكره الثوم
    Aman ne güzel, buraya kahvaltı etmeye geliyorum ama oda ayak kokuyor. Open Subtitles عظيم. أتيت هنا لتناول الإفطار، والمكان تفوح منه رائحة الأقدام.
    - Burası sidik gibi kokuyor. Open Subtitles هذا المكان تنبعث منه رائحة البول نعم, انه كذلك
    Cidden guacamole sosu kokuyor. Open Subtitles تعلمين إنه بالفعل تفوح منه رائحة الأطعمة النباتية
    - Sen değilsin Gary. Birinden fena hâlde parfüm kokusu geliyor. Open Subtitles لا , ليس أنت , غاري أحدهم تفوح منه رائحة الكولونيا
    Çok pis kokmaya başladı. Emirleriniz olur kaptan. Open Subtitles هو بْدأ تفوح منه رائحة كريهة نعم ، يا كابتن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more