"من أجل الرحلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yolculuk için
        
    • uçuş için
        
    • seyahat için
        
    Yolculuk için elbise, kürk, ziynet eşyası lazım. Open Subtitles الآن من أجل الرحلة , قد تحتاج هى فستان ، فراء ، و حلي شخصية
    Önce durup Yolculuk için malzeme alacağız. Open Subtitles أولا يجب أن نتوقف لشراء بعض المؤن من أجل الرحلة
    - ... sen çok konuşuyorsun. Yolculuk için 300. Open Subtitles ء300 دولار كانت من أجل الرحلة تريدين قصة حياتي, يجب ان تدفعي أكثر
    Dün sana uçuş için almanı söylemiştim. Open Subtitles تلك التي طلبت منك أخذها من أجل الرحلة أمس
    Matheson uçuş için orada değildi. Bir gözetim için oradaydı. Open Subtitles ماثيسون) لم يكن هناك من أجل الرحلة) لكن كان في مهمة مراقبة
    Bizim seyahat için çanta hazırlıyorum ve onlar sadece dört çantaya izin veriyor. Open Subtitles كنت أحزم أمتعتي من أجل الرحلة البحرية وهم لا يسمحوا لنا سوى بـ4 حقائب
    Bütün para seyahat için gerekli. Open Subtitles كل شيء محسوب ، أقصد من أجل الرحلة
    Pekala, neden biraz yiyecek almıyorsun, ...Yolculuk için ne bulabilirsen? Open Subtitles حسنًا لم لا تأخذين ما تستطيعين من الطعام من أجل الرحلة ؟
    Bu çok değerli bir cihaz. Yolculuk için sağlam bir yere konmasını sağlayın. Open Subtitles هذه شحنة مهمة تأكدوا أنها مؤمنة من أجل الرحلة
    - İyi, iyi iş. Yolculuk için bunların basılı kopyalarının çıkarıldığından emin ol. Open Subtitles احرصِ على أن تكون لدي نسخ من هذا من أجل الرحلة
    Yolculuk için ekmek getirdim Open Subtitles أحضرت لك بعض الخبز من أجل الرحلة
    Yolculuk için biraz yiyecek var bunda. Open Subtitles إليك ببعض الطعام من أجل الرحلة.
    Her neyse, sana Yolculuk için bir kaset hazırladım. Open Subtitles على أي حال، سجلت لك شريط من أجل الرحلة
    Biz konuşurken, De Noli Floransa'da Yolculuk için bir dubayı erzakla dolduruyor. Open Subtitles بينما نتحدث, (دي نولي) في (فلورنسا), يزود السفينة بالمؤن من أجل الرحلة.
    Biz konuşurken, De Noli Floransa'da Yolculuk için bir dubayı erzakla dolduruyor. Open Subtitles بينما نتحدث, (دي نولي) في (فلورنسا), يزود السفينة بالمؤن من أجل الرحلة.
    Yolculuk için ufak bir şey aldım. Open Subtitles حصلت لنا على شيء صغير من أجل الرحلة.
    Bütün para seyahat için gerekli. Open Subtitles كل شيء محسوب ، أقصد من أجل الرحلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more