"من أجل العشاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • yemek için
        
    • Akşam yemeği için
        
    • yemeğe
        
    • Akşam yemeğine
        
    • yemekte
        
    yemek için elini yüzünü yıkama vakti. Open Subtitles أعتقد أنه حان الوقت لكى تغتسل من أجل العشاء ؟
    Çocuklar, Kaptan Sham'i eve götüreceğim. Burada kalın ve Puttaneska'sız bir yemek için alışveriş yapın. Open Subtitles يا أطفال سوف أصطحب شام للبيت وأنتم إبقوا هنا للتبضع من أجل العشاء
    Haydi seni odana geri götüreyim de Akşam yemeği için hazırlan. Open Subtitles الأن دعيني أعيدك لغرفتك حتى يمكنكِ أرتداء ملابسك من أجل العشاء
    Buradaki heyecan verici tek şey, Jessie'nin Akşam yemeği için tavuk boğazlaması. Open Subtitles التسلية الوحيدة هنا هي رؤية جيسي تذبح دجاجة من أجل العشاء
    Dinleyin, merak ediyordum da bir ara dışarı çıkmak ister misiniz, belki bir yemeğe. Open Subtitles أصغِ، كنت أتسائل ما إذا كنتِ تودين الخروج في وقت ما، من أجل العشاء ربما
    Akşam yemeğine geliyorsa, bu güzel bir şeydir, öyle değil mi? Open Subtitles اذا كان حضر من أجل العشاء فهذا شيء جيد اليس كذلك ؟
    200 Avro yemek için, 400 Avro ise gece için. Open Subtitles ا 200 يورو من أجل العشاء و 400 من أجل الليلة
    Çocuklar, hadi yemek için ellerinizi yıkayın. Open Subtitles يا أطفال. حان وقت الإغتسال من أجل العشاء.
    Seni ilgilendirmez ama yemek yemek için giyinilen bir yer olan sevgilimin evine gidiyorum. Open Subtitles ليس وكأن الأمر يخصك لكنني ذاهبة إلى منزل خليلي حيث يتهندمون من أجل العشاء
    Az kalsın babama yemek için frito ve fasulye yemeğinden yapmasını isteyecektim. Open Subtitles كنت على وشك سؤال والدي أن يُعد الفريتو وتغميسة الفول الخاصة به من أجل العشاء
    İnsanların yemek için özen gösterdiği sevgilimin evine gidiyorum. Open Subtitles سوف أذهب إلى منزل خليليّ حيث يتهندمون من أجل العشاء
    Yalnız yemek için basit, lezzetli ve klasik basit yemek tarifleri ki bu da hep rağbet görür. Open Subtitles كتاب بسيط به وصفات بسيطة من الطراز الأول من أجل العشاء منفردا وهو شيء شائع
    Belki de insanlara Akşam yemeği için alış veriş vakti geldi demek istiyordur. Open Subtitles ربما أنها تخبر الناس أنه الوقت المناسب للذهاب للتسوق من أجل العشاء.
    Çünkü Akşam yemeği için gerçekten özel bir şeyler hazırlayacağım. Open Subtitles لأنّني سأصنع شيئاً خاصّ جداً من أجل العشاء
    S*ktir et turtayı, seni yaşlı canavar! Akşam yemeği için buradayız. Open Subtitles تبأ للشطيره,نطمع فى المزيد نحن هنا من أجل العشاء
    S*ktir et turtayı, seni yaşlı canavar! Akşam yemeği için buradayız. Open Subtitles تبأ للشطيره,نطمع فى المزيد نحن هنا من أجل العشاء
    Anlaşılan biri Akşam yemeği için evine geldi. Bu şekilde koşamayız. Open Subtitles يبدو أنّ أحدهم عاد للبيت من أجل العشاء لن نخرج أبدا من هنا
    Gördüm aslında. Geçen gece yemeğe geldi. Open Subtitles رئيتة في الحقيقة جاء إلي هنا من أجل العشاء الليلة الماضية
    Gördüm aslında. Geçen gece yemeğe geldi. Open Subtitles رئيتة في الحقيقة جاء إلي هنا من أجل العشاء الليلة الماضية
    Armand ve diğerlerini bizim eve Akşam yemeğine davet etsene. Open Subtitles أيمكنكِ أن تدعو أرمند و الجميع لمنزلنا من أجل العشاء ؟
    Ekselans, yemekte hangi takımı giyeceksiniz? Open Subtitles فخامتك، أية ملابس سترتدي من أجل العشاء ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more