Bak Eric, Sam için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışalım. | Open Subtitles | انظر يا إريك, دعنا نتعدي هذا بأفضل طريقه من أجل سام |
Bu Sam için ve benim için harika bir şeydi. | Open Subtitles | كان رائعاً من أجل سام كان رائعاً من أجل أجلي |
Ben Sam için mücadele ettim. Ben Khan'ın karısı olamam. | Open Subtitles | يجب أن أقاتل من أجل سام لم استطع ان اكون زوجة خان في ذلك الوقت |
- Sam'in şerefine! | Open Subtitles | من أجل سام |
- Sam'in şerefine! | Open Subtitles | من أجل سام! |
Yardıma ihtiyacın olursa Sam için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | إذا احتجت مساعدة، سأفعل ما باستطاعتي من أجل (سام). |
Sam için değil. Benim çok miktarda ihtiyacım var. | Open Subtitles | ليس من أجل سام احتاج الكثير |
- Erkek adı olan ama aslında kız olan arkadaşın Sam için mi? | Open Subtitles | "رمانة الجنس" (هل تلك من أجل (سام صديقتك التي هي فتاة لكنها تملك أسم الأولاد ؟ |
Sam için bir anlaşma yaptın değil mi? | Open Subtitles | . . عقدت صفقة من أجل (سام) , صحيح؟ |
Benim için değil, Sam için. Sammy? | Open Subtitles | -ليس من أجلي, بل من أجل (سام ) |
Sam için ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا ستفعل من أجل "سام"؟ |
Sam için yaptın! Hâlâ o adam olarak ona ihtiyacın vardı. | Open Subtitles | قمت به من أجل (سام) لا زلتي ... تحتاجينه أن يكون ذلك الرجل |
Sam için güçlü olmalıyım. | Open Subtitles | عليّ أن أكون قويًا من أجل (سام) |
Sam için geliyor. | Open Subtitles | (انها قادمة من أجل (سام |
Sam için öldürmüşsün. | Open Subtitles | (قمت بها من أجل (سام |
Sam için yapmışsın. | Open Subtitles | قتلتها من أجل (سام) |