Eski bir arkadaşın oğluyla. Güvenliğin için. | Open Subtitles | إنّه إبن صديقٍ قديم، هذا من أجل سلامتكِ. |
Olivia, kendi Güvenliğin için Remington dosyasının üzerine gitmeyi bırak. | Open Subtitles | أوليفيا، توقفي عن التنبيش في رمنغتون، من أجل سلامتكِ |
Şimdi tıpkı benimki gibi kendi Güvenliğin için sana sormam gereken bir şey var. | Open Subtitles | والان هناك شيء واحد يجب أن أسألكِ اياه من أجل سلامتكِ وسلامتي |
Bunların hepsi sizin güvenliğiniz için. | Open Subtitles | ثقي بي عندما اخبركِ بأن كل هذا من أجل سلامتكِ |
güvenliğiniz için buradayız tamam mı? | Open Subtitles | نحن هنا من أجل سلامتكِ ، حسناً ؟ |
İğne ve ipliğe ihtiyacım var, ve kendi Güvenliğin için seni kilitliyorum. | Open Subtitles | أحتاج فقط إلى إبرة وخيط، وسأضطرّ لحجزكِ من أجل سلامتكِ. |
Güvenliğin için bunu seninle konuşamam. | Open Subtitles | لا أستطيع مناقشة هذا معكِ ، من أجل سلامتكِ |
Kendi Güvenliğin için, lütfen ben ölüm koltuğunu götürmeleri için yetkili makamları ararken bizim dairede bekle. | Open Subtitles | من أجل سلامتكِ ... أرجوكِ الانتظار في شقتي بينما أكلم السلطات علهم يخلصونا من كرسي الموت |
Yaeko, kendi Güvenliğin için lütfen burada kal. | Open Subtitles | ابقي هنا , أرجوكِ يا (يايكو) من أجل سلامتكِ |
Kendi Güvenliğin için böylesi daha iyi. | Open Subtitles | .هذا من أجل سلامتكِ |
Sizin güvenliğiniz için buradayız, tamam mı? | Open Subtitles | نحن هنا من أجل سلامتكِ ، حسناً ؟ |
Bayan Grayson yanınızdan ayrılmamamı emretti kendi güvenliğiniz için. | Open Subtitles | سيدة"غرايسون" أمرتني الأ اترككِ وحدكِ من أجل سلامتكِ. |
Bu güvenliğiniz için bir kod. | Open Subtitles | إنها شفرة من أجل سلامتكِ |