- Sana çok yakıştı. Daha ne olacak... Doğrusu, şu anda bir iş görüşmesi için kıyafetim uygun değil. | Open Subtitles | أي شيء آخر لكي أكون صريحة معك أنا لست متأنقة من أجل مقابلة للعمل الآن |
Sadece bir iş görüşmesi için buradayım. | Open Subtitles | . أنا هنا فقط من أجل مقابلة عمل |
Tanışmayı umuyorum ama. İş görüşmesi için geldim de. | Open Subtitles | أتمنى ذلك، لكنني هنا من أجل مقابلة عمل. |
Ortaklarla bir mülakat için seni kandırmayı umarak buraya geldim. | Open Subtitles | كنت أتمنى أن أقنعك أن تقابل الشركاء من أجل مقابلة |
Başkan yardımcısı programını bir mülakat için yeniden ayarlayamaz. | Open Subtitles | نصف يوم من أجل هذا. نائب الرئيس لا يستطيع أن يعيد ترتيب جدوله من أجل مقابلة |
Bu sitedeki deneyimimle ilgili röportaj vermek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل مقابلة بخصوص تجربتي مع هذا الموقع. |
röportaj vermek için gelmediyseniz, niçin beni aradınız? | Open Subtitles | إذا لم تكوني من أجل مقابلة إذن لمَ أنت هنا؟ |
Bir iş görüşmesi için yarın erkenden Seattle'da olmam gerek. | Open Subtitles | علي أن أكون بـ(سياتل) غداً باكراً من أجل مقابلة عمل |
Şey, ben Ellen Parsons iş görüşmesi için gelmiştim. | Open Subtitles | أُدعى (إلين برسنز) أنا هنا من أجل مقابلة عمل |
Ben memur Heather Kincaid. İş görüşmesi için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل مقابلة العمل |
Ben iş görüşmesi için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا من أجل مقابلة العمل |
Atwood New York'a iş görüşmesi için gitmiş. Sen de ona inanıyor musun? | Open Subtitles | (أتوود) ذهبت إلى "نيويورك" من أجل مقابلة عمل. وتصدقها؟ |
Atwood New York'a iş görüşmesi için gitmiş. | Open Subtitles | (أتوود) ذهبت إلى "نيويورك" من أجل مقابلة عمل. |
şu iş görüşmesi için. ve... | Open Subtitles | من أجل مقابلة العمل. و... |
Yani röportaj vermek için mi buradasın? | Open Subtitles | -أنت هنا من أجل مقابلة ؟ |