Sadece dönüşürken çektiğimiz acılardan değil aynı zamanda hayatımız boyunca yaşadığımız aşağılanmadan kurtaracaktı. | Open Subtitles | ليس من ألم التحوُّل فقط، بل وأيضًا من الكراهية التي لاقيناها طوال حياتنا. |
Bazı derine yerleşmiş acılardan, korkunç kayıplardan, ve en önemlisi de büyükannenin ölümünden ki bu da krizlerinin başladığı zamana denk geliyor. | Open Subtitles | من ألم موجود بداخلك خسارة رهيبة مثل موت جدتك و التي عندها بدأت هذه الحلقات بالظهور |
Şiddetli sırt ağrısı ve hiç bitmeyen bir öksürme başladı. | TED | كان يعاني من ألم ظهر لا يطاق وسعال لا يتوقف. |
Her şekilde sizi gereksiz bir acıdan kurtaracağım. | Open Subtitles | أياً تكن النتيجة، فأنا أريحكما من ألم دون فائدة. |
Ve olur da, dava sırasında davacının acısını hafife alacak bir şey olursa şimdiden özür dilememe izin verin. | Open Subtitles | أن نبسط من ألم جانب الإدعاء فدعوني أعتذر على هذا الآن فمعاناتهم هي هبه |
Şimdi de sana ne kadar acı verse de korkunç bir şey yapmak zorundasın. | Open Subtitles | والان رغم ما يسببه من ألم يجب أن تفعل شيئا لايغتفر |
"Kutsal Meryem, Tanrım! Böyle bir acı olabilir mi? ' diye düşündüm." | Open Subtitles | فقط أحسّت ، يامريم العذراء يا إلهي ، ياله من ألم فظيع |
Çok acı çekiyordu, ızdırap, Fakat yazmaya devam etti. | Open Subtitles | وهو كان يعاني من ألم كبير وغم، لكنه واصل كتابة الكتاب. |
Başlangıçta, karışıklıktan ve kaostan büyük acılardan ve ızdıraplardan şaşkınlıktan, kıskançlıktan ve nefretten bir çözüm yoluna ulaşıldı: | Open Subtitles | البدايات.. من الخلل والفوضى، من ألم ومعاناة واسعة.. من الارتباك والحسد والكراهية، أتى الحل، ألا وهو المُجتمعات |
Sözünü verdiğim kadere, geçmişindeki acılardan kurtulduğu bir hayata inanıyor. | Open Subtitles | ممتازة أصبح يؤمن بالمصير الذي وعدته به بحياة خالية من ألم الماضي |
Demek istediğim, seni sikiyim, Cantwell. Dünya acılardan oluşmuştur. | Open Subtitles | أقصد , تبا لك (كانتويل) َ العالم مصنوع من ألم |
Diş ağrısı olduğu için sıcak su torbamı ona ödünç vermiştim. | Open Subtitles | أعرته زجاجة الماء الحار خاصتي حين كان يعاني من ألم الأسنان |
Çok ağrısı vardı, biz de uyumasına yardımcı olacak birşey verdik. | Open Subtitles | كان يعاني من ألم كثير، لذا أعطيناه شيء ليساعده على النوم |
Ne karın ağrısı bir sınıf! Baba, sana bir özür borçluyum. | Open Subtitles | يا له من ألم في الفصل أبي أنا أدين لك باعتذار |
acıdan kalp atışına kadar kontrol eden bütün sinirlere baskı yapar. | Open Subtitles | التي تتحكّم بكلّ شيء من ألم الأسنان إلى سرعة القلب |
Pekâlâ, eğer çok iyi müzisyenler ilhamlarını deneyimden, acıdan, kederden, korkudan alıyorlarsa... | Open Subtitles | حسنا ، إداً لو أن الموسيقيين الموسيقيين البارعين تعتمد على تجربة الحياة ، من ألم .. و حزن و خوف |
Şunu anlamalısınız ki Veronica tedavi etme ayrıcalığına sahip olduğum birçok hasta gibi onurlu bir kişi, dik bir duruş göründüğünden daha büyük bir kişilik ama işte burada muayene masasında acıdan iki büklüm olmuş hâlde oturuyordu. | TED | يجب أن تفهموا أن فيرونيكا مثل كثير من المرضى الذين لي شرف رعايتهم هي شخص كريم ولديها حضور قوي شخصية أكبر من الحياة لكنها كانت هنا تعاني من ألم مضاعف وهي على طاولة الفحص |
Kanıtların peşinden inatla giden ve hiç tereddüt etmeden acısını içine gömüp sevdiği adamı ifşa eden biri bizim güvenimize layıktır. | Open Subtitles | كنت أفكر أن امرأة لم تتردد بمتابعة الدليل وكشف الرجل الذي تحبه وما يتبع ذلك من ألم شخصي وإحراج، |
Ayrılık acısını hafife alan ve hayatlarını mahveden insanlar gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت عدة أُناس يسخرون من ألم الإنفصال و يُفسدون حياتهم |
Ben sadece Moya'nın acısını paylaşmanı bitirmenle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا قلقه فقط أنك ستأخذين "حصتك من ألم "مويا |
Kimse senin ne kadar acı çektiğini tahmin edemez. | Open Subtitles | لا أحد منا سيكون قادر على تفـهم ما مررتي به من ألم. |
- Çünkü bütün bunlar çektiğimiz zerre kadar acı bile trajik ve açık söylemek gerekirse tamamıyla bir yanlış anlaşılmanın sonucu benim düzeltmeye meyilli olduğum bir yanlış anlaşılma. | Open Subtitles | لأن هذه القضية برمتها كل جزء من ألم أو معاناة أن كل منا قد عانى كانت نتيجة |
Ne kadar acı verirsen ver onu emerler. | Open Subtitles | مهما أعطيتهم من ألم أنهم يمتصونه |
Belki hala ruhsal bir acı, bir yaradan muzdaribizdir. | TED | ربما سنبقى نتألم و نعاني من ألم نفسي .. او جرح عميق |
Kocam daha büyük bir acı ve daha büyük bir ızdırap çekecek. | Open Subtitles | زوجي عانى من ألم أقوى وعذاب أقوى. |