Şube müdürü olabilirim, ama bu başka insanların parası. | Open Subtitles | ربما أكون مدير الفرع لكنه من أموال الأشخاص الآخرين |
Bir çanta dolusu uyuşturucu parası için başka kimseyi incitmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسمح له بإيذاء أي شخص آخر من أجل كيس من أموال المخدرات ، كانت منذ زمن بعيد |
Ama sigorta parası benim ailemin ortadan kaybolup sıfırdan başlaması için yeterli. | Open Subtitles | لكنّه الكثير من أموال التأمين! يكفي عائلتي للرحيل و البدء من جديد |
Araştırma paramı kullanarak gazilere protez hazırlayacağız. | Open Subtitles | سنأخذ جزءً من أموال بحثي وسنركزه وسنركزه على عمل أطراف اصطناعية للمحاربين القدامى |
Güzel haber; önümüzdeki iki ay içinde yüklü miktarda telif ücreti alacak olman. | Open Subtitles | الأخبار الجيدة أن الكثير من أموال الحقوق آتية في خلال الشهرين القادمين |
Şirket parasıyla yeni eşya almadığımı kanıtlamamı istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون أن التحقق من أنّها ليست من أموال الشركة |
Citibank Meksika'dan 100 milyon dolar uyuşturucu parası çıkardı. | Open Subtitles | و ساعد سيتى بنك فى تسريب 100 مليون دولار من أموال المخدرات خارج المكسيك |
Biri sürü can, milyonlarca uyuşturucu parası. | Open Subtitles | العديد من الحيوات. الملايين من أموال المخدرات. |
Biri sürü can, milyonlarca uyuşturucu parası. | Open Subtitles | العديد من الحيوات. الملايين من أموال المخدرات. |
Okula gitmek için bir sürü devlet parası harcadım ve onu geri istiyorlar. | Open Subtitles | إستخدمت الكثير من أموال الحكومة لأدخل الجامعة وهم يريدون إستعادتها نوعا ما |
Sana bir miktar PAC parası vereceğim. | Open Subtitles | سأجعل بعض من أموال لجان العمل السياسي تتجه في طريقك |
Söz konusu, Zuber'ın milyonlarca dolar bağış parası ve şanı. | Open Subtitles | زبير لديه الملايين من أموال ألمنح وسمعته على المحك |
Devlet parası kadar değerli. | Open Subtitles | أنفقيها جيداً، كما لو كانت من أموال الحكومة |
Ben de gidip tüm paramı aldım ve... arkadaşlarımla birlikte Biarritz dışındaki sörf yerini aldık... | Open Subtitles | لذا، ذهبت و أخذت كل ما لدي من أموال.. وتشاركت مع أصدقائي، وفتحنا محل رائعاً لأدوات التزلج خارج (بيارتز).. |
Son paramı verdim. | Open Subtitles | أخر ما أملك من أموال. |
Chilleeze tüm paramı yutuyor. | Open Subtitles | مشروع (تشيليز) استنفذ كل ما عندي من أموال |
Şimdi, Rizzo'nun kıdemli muhasebecisi Herb Pollack, söylendiğine göre Rizzo'nun yüklü miktarda parası ve tüm finansal kayıtlarının kopyası ile örgütten kaçmış. | Open Subtitles | وردنا أن المحاسب الذي رافق (ريزو) لوقت طويل هيرب باليك) قد ترك المنظمة) (مع كمية كبيرة من أموال (ريزو |
Mafyanın büyük miktarda bir parası ortada yoktu. | Open Subtitles | فقدت الكثير من أموال المافيا |
Büyük miktarda ispanyol parası kazandı. Bu olayı kitabımda kullanmıştım. | Open Subtitles | ربحث الكثير من أموال الـ بيستا (عملة أسبانيا قديما) وضعت هذا في كتابي . |
Bağımsızlar, uyuşturucu parasıyla. | Open Subtitles | وأنهم يعملون بمفرهم تم شراؤهم والدفع لهم من أموال المخدرات الكولومبية |
Vergi ödeyenlerin parasıyla yapılacak olan 30 milyon dolarlık saha gökten düşüyor. | Open Subtitles | الملعب بـ 30 مليون دولار اقترضها من أموال دافعي الضرائب فقط ليسقط من السماء |
eğer bar para kazanmadığı için ölü kocasının sigorta parasıyla yaşayacağımız gerçeğini iyi olarak düşünürsen evet , her şey yolunda | Open Subtitles | إذا كنت تعنين بكلمة على مايرام أننا سنعيش من أموال التأمين على حياة زوجها الميت لأن الحانه لا تعطينا أرباحًا، |