Yani durum öyle ki yazıya sahip toplumlar olmamıza rağmen, geçmişi bilmiyoruz çünkü geçmişin kaynaklarına inanmıyorlar. | TED | إذن لديك وضعية حيث لا يعرف الناس الماضي، بالرغم من أننا نعيش في مجتمعات متعلمة، لأنهم لا يثقون في موارد الماضي. |
Yaşamlarımız için onunla dövüştü, tamamen yabancı olmamıza rağmen. | Open Subtitles | قاتلته كي تدافع عن حياتنا بالرغم من أننا غرباء تماماً بالنسبة لها |
Bir de Doug, her şeyin sımsıkı olduğundan emin olalım. | Open Subtitles | و دوغ، دعنا نتأكد من أننا واثقين من باقي الأمور. |
Juno, bu yolun doğru olduğundan emin misin? | Open Subtitles | جونو، هل أنت واثقة من أننا نسلك الطريق الصحيح |
Tanrı bizi görmüyor mu? Ama acaba bu cezalandırmayı haketmediğimize emin miyiz? | Open Subtitles | ولكن هل نحن على يقين من أننا لا نستحق هذا العقاب؟ |
Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim. | Open Subtitles | أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد |
İsrailli Eylemci: öleceğimizden emindim. | TED | ناشط إسرائيلي : كنت واثقا من أننا ذاهبون للموت. |
Bu onun için önemliydi, bizim... o ve benim çok uzun süre çok iyi arkadaş olmamıza rağmen. Daha fazla babamla ilgili konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | ..هذا كان مهماً له بالرغم من أننا هو وأنا كنا أصدقاء لفترة طويلة جداً |
Bu şansı kaybetmiş olmamıza rağmen, düşüncesizce bir şey yapma. | Open Subtitles | على الرغم من أننا أضعنا هذه الفرصة, لا تفعلي أيّ شيء طائش |
Her şeyin farkında olmamıza rağmen kardeşimle birbirimizi sevdik. | Open Subtitles | أنا وأختي أحببنا بعضنا البعض بالرّغم من أننا عرفنا كل شيئ |
Pratik nedenlerle evlenmiş olmamıza rağmen çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum. | Open Subtitles | أردت فقط أن أقول أنه على الرغم من أننا فعلنا هذا لأسباب عملية انا سعيد حقا |
Hepimizde aynı kriptolama kodları olduğundan emin olun. | Open Subtitles | تأكّد من أننا كلنا نعمل بنفس رموز التشفير |
Köprünün kontrolünün hala bizde olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نتأكد من أننا ما زلنا مسيطرين على الجسر |
Tabii ki nasıl olduğundan pek emin değiliz. | Open Subtitles | التي بدأت تمدد الكون على الرغم من أننا لسنا متأكدون كيف تم ذلك |
Ve o zaman geldiğinde de ikimizin de hazır olduğundan gayet emin olsak iyi olur. | Open Subtitles | وعندما يحين ذلك يجب أن نتأكد تماما من أننا مستعدين. |
Her zaman tanrının emirlerine uygun yaşadığımıza emin miyiz? | Open Subtitles | هل نحن على يقين من أننا نعيش دائما وفقا لقوانين الرب؟ |
Sence onları kabul etmeli miyiz? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكده من أننا يجب علينا إشراكهم معنا؟ |
Doğru yoldan gittiğimize emin miyiz? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أننا نسير على الطريق الصحيح؟ |
- Güvende olduğumuza emin misin? Kısılmış gibiyiz. | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة من أننا بأمان في الأعلى لأننا سنصبح عالقـتان |
Bu büyük bir adım, Teğmen Bunun için hazır olduğumuza emin misin? | Open Subtitles | هذه خطوة كبيرة , أيها الملازم هل أنت متأكد من أننا مستعدون لها ؟ |
Yani anlaşmaya göre ayakta kalan son 7 kişi olduğumuza emin olana kadar müttefikiz. | Open Subtitles | حسنا، إذاً الاتفاق نحن حلفاء حتى نتأكد من أننا آخر سبعة باقين. |
Artıklarıyla açlıktan öleceğimizden emin olmak için. | Open Subtitles | للتأكد من أننا سوف نموت جوعاً على ما ترك |