"من أنها" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmasına
        
    • olduğundan
        
    • olduğuna
        
    • olmalı
        
    • olduğu
        
    Rus kökenli bir kadın olarak, neredeyse hayatı boyunca orada yaşamış olmasına rağmen, her zaman biraz yabancı hissetti. TED كانت دائمًا تشعر بأنها دخيلة على المجتمع، بالرغم من أنها قد عاشت هناك معظم حياتها، امرأة من أصل روسي.
    Affedersiniz, ama 65 model ve çok iyi bir araba olmasına rağmen, ön tarafın süspansiyonunun elden geçmesi gerekiyor. Open Subtitles أستميحك عذراً، إنها موديل 65 وبالرغم من أنها سيارة جيدة، فإنها تحتاج لبعض العمل على جهاز التعليق في المقدمة
    Hepsinde isim etiketi olduğundan emin olun. Bagaj asansörüyle yukarı çıkarılacaklar. Open Subtitles تأكد من أنها مُعلّمة جيدا ً فستذهب لأعلى في مصعد الأمتعة
    Daha düşük eğitimli dinleyiciler için yeteri kadar basit olduğundan emin olmam gerekiyor. Open Subtitles أريد أن أتأكد من أنها بسيطة جدا لكي يفهمها الجمهور المستمع الأقل ثقافة
    Onu affetmeyecek kadar çok gururlu olduğuna emindim. Open Subtitles أنا واثق من أنها كانت تملك كبرياء كبير ولن تسامحه
    Denizler boyunca gezdiği egzotik bölgelerde edindiği izlenimleri sınıf arkadaşlarıyla paylaşma konusunda hevesli olduğuna şüphem yok. Open Subtitles وأنا متأكّد من أنها مُتلهّفة .. .. جداً لتـُشارك إنطباعاتها عن الأراضي الغريبة عبر البحار ..
    Evet, Kraliçe, Prenses'e hocalık yapmanızı istediğine göre sizi çok düşünüyor olmalı. Open Subtitles بالتأكيد كى تقوم الملكة بجعل الأميرة تليمية لديك لابد من أنها معجبة بك كثيرا.
    Emily'den de nefret etti. Onun öz be öz kanından olduğu halde. Open Subtitles كرهت إميلي على الرغم من أنها وإميلي هي من نفس اللحم والدم.
    Kanada'da ortaya çıkmış olmasına rağmen, başka yerlere de yayıldığını öğrendik. TED وعلى الرغم من أنها بدأت في كندا، إلا أننا اكتشفنا قدرتها على الانتشار.
    Ve ayrıca, solda kanun eğrisinde çizilmiş olmasına rağmen, yukarı doğru eğriliyor. TED وأيضاً بالرغم من أنها محبوكة على سجل منحني على اليسار، فهي تنحني إلى الأعلى.
    Bir fabrikada çalışmış olmasına rağmen parasını kuruş kuruş biriktirdi ve Avrupayı gezdi. TED وبالرغم من أنها كانت تعمل في مصنع، إلا انها ادخرت مالها القليل وسافرت إلى أوروبا.
    Büyük boş bir alan bulun, üzerinde hiçbir şey olmamasına ve özel mülk olmasına dikkat edin ve arabanızı kullanmasına izin verin. TED ابحث عن قطعة ارض خالية كبيرة تأكد من أنها خالية وانها ملكية خاصة واسمح لهم بقيادة سيارتك
    Eğer sürekli onu kaybedip durmazsak güvende olduğundan emin olmamız daha kolay olacak Open Subtitles سيكون من السهل لو تتأكدي من أنها في أمان إن كنّا نظل نفقدها
    O zaman evine gidip, hala şehirde olduğundan emin ol. Open Subtitles اذهب إلى منزلها، تأكد من أنها ما تزال في المدينة
    İyi olduğundan emin olmak istedim. Başına bir şey gelmesini istemem. Open Subtitles . أردتُ التأكد من أنها بخير لا أريدها أن تتأذى
    Parmak iziyle çalışır. Bunun bir iz tarayıcı olduğuna eminim. Open Subtitles لقد عمل إبهامي على تفعيلها أنا واثقة من أنها ناسخ ضوئي
    İkisi katatonik durumda, biri ise sıradakinin kendisi olduğuna inanıyor, ama sadece biri öldü. Open Subtitles واحدة متأكدة من أنها التالية ولكن فتاة واحدة ميتة
    Ayrılmak istemediğinin ailen olduğuna emin misin... Open Subtitles هل أنت متأكدة من أنها عائلتك التي لا تريدين تركها
    Bu hanım güzel eşiniz olmalı. Nasılsınız? Open Subtitles لابدّ من أنها زوجتك الجميلة كيف الحال اليوم؟
    Tüm tarihleri toplamak uzun zamanınızı almış olmalı. Open Subtitles لابد من أنها أخذت وقتا طويلا لتجميع التاريخ
    Takma kafana. Bu senin için büyük bir şey olmalı. Open Subtitles لايقلقك الأمر لابد من أنها مسألة مهمة لك
    Ve onun bu çok şey almış çocuklara verdiklerinde katkım olduğu için çok gururluyum. Open Subtitles وأنا فخور بشكل خاص اكتسبت أكثر من أنها تعطي للطلاب جادة جدا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more