"من الأكسجين" - Translation from Arabic to Turkish

    • oksijen
        
    • oksijensiz kaldı
        
    • oksijenim
        
    • oksijensiz kalmış
        
    • oksijenin
        
    -Hadi, yapalım şunu. -Her tankta 6 saatlik oksijen var. Open Subtitles لنبدأ العمل كل خزان منهما يحوى ستة ساعات من الأكسجين
    Peki, o zamanlar neden bu kadar çok oksijen vardı? Open Subtitles إذا لماذا كان هناك الكثير من الأكسجين في ذاك الوقت؟
    Kan kaybına veya oksijen eksikliğine bağlı olarak beyinde hasar oluşmuş olabilir. Open Subtitles ربما كان عضويًا نتيجة ضرر بالمخ لفقدان الدماء أو الحرمان من الأكسجين.
    Uzun bir süre oksijensiz kaldı. Open Subtitles فقد كان محروماً من الأكسجين لفترةٍ من الوقت
    Hadi ama dostum, 20 dakikalık oksijenim kaldı. Open Subtitles ... كفي ، أيها الرجل ، لدي لدى 20 دقيقة من الأكسجين متبقية
    Beyni uzun süre oksijensiz kalmış ama onu kurtardın. Open Subtitles لقد حُرم مخه من الأكسجين لمدة طويلة، ولكنك أنقذت حياته
    Evrendeki oksijenin çok büyük bir kısmı bütün tarih boyunca bu süpernovalar aracılığıyla üretilmiş bulunmakta. TED الغالبية العظمى من الأكسجين في الكون أُنتجت بالفعل على مدار تاريخ الكون بأكمله في انفجارات المستعر الأعظم.
    Kanınızda oksijen kabarcıkları oluştuğu için. 90 saniye içinde de öldünüz. Open Subtitles بينما تتكون فقاعات من الأكسجين ..في دمك، وبعد 90 ثانية تموت
    Her 400 molekül karbondioksit için bir milyon oksijen ve nitrojen molekülümüz var demek. TED لكل 400 جزيء من ثاني أكسيد الكربون، لدينا مليون جزيء آخر من الأكسجين والنيتروجين.
    Kalp atışlarım çok düşüktü ve çok fazla oksijen kullanmamaya çalıştım. TED كان معدل نبضات قلبي منخفضا. وكنت أحاول أن لا أستخدم الكثير من الأكسجين.
    Örneğin hemoglobin, akciğerlerde bir oksijen molekülüne bağlanmak için kusursuz uyumlu bir şekle sahip. TED على سبيل المثال، الهِيمُوغْلُوبِين له شكلٌ في الرئتين ملائم تمامًا لربط جزيء من الأكسجين.
    Her gün nefes aldığımızda yüzlerce litre oksijen tüketiyoruz. TED عندما نتنفس، نستخدم مئات اللترات من الأكسجين كل يوم.
    Diyafram gevşetildiğinde, CO2, oksijen ve diğer gazların karışımı ile birlikte dışarı verilir. TED وعندما يكون الحجاب الحاجز مرتخيًا، فإن ثاني أكسيد الكربون ينبعث إلى جانب مزيج من الأكسجين وغازات أخرى.
    oksijen yakarak çekirdek sıcaklığımızı 37 derecede tutmaya çalışırız. TED إننا نحاول أن نبقي حراراتنا الداخلية عند ٣٧ درجة حقيقة عن طريق حرق المزيد من الأكسجين
    Eğer vücuttaki kaslar ve diğer hücreler oksijen yerine şeker yakarsa laktik asit üretilir. Open Subtitles إذا أحرقت العضلات و بقية خلايا الجسم السكر بدلاً من الأكسجين ينشأ حماض اللاكتيك
    - Beyni hiç oksijensiz kaldı mı? Open Subtitles أكان دماغٌه خالي من الأكسجين في أي وقتٍ مضى؟ لا.
    Jorge'un beyni uzun süre oksijensiz kaldı. Open Subtitles لقد حُرم دماغ (جورج) من الأكسجين لفترة طويلة للغاية
    - Beynin oksijensiz kaldı. Open Subtitles -حرمان من الأكسجين
    Beyni oksijensiz kalmış olabilir. Open Subtitles دماغها ربما كان محروما من الأكسجين
    Kasların gerilmesini için oksijenin derin bir şekilde içe çekilmesi. Open Subtitles إستنشاق عميق من الأكسجين لتساعد تمدد العضلات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more