Yüzbaşı Geroux ile tanıştırabilirim, ve gelişmeleri bizzat kontrol ederim. | Open Subtitles | رئيسي السابق. وأنا لن أمانع من التحقق في التقدم بنفسي. |
Çünkü bölünmeleri savuşturmak sistemin her şeyi birlikte kontrol etmesi sonra da düşük enerji moduna hızlıca yeniden girmesi demektir. | TED | وهذا لأن تأجيل المقاطعات يُمكّن النظام من التحقق من كل شيء على حدة، وثمّ إعادة إدخال وضعيّة الطاقة المنخفضة. |
kontrol edilmesi gereken 0-6 No lu araba plakası. | Open Subtitles | برقم ستة في لائحة السيارة و لابد من التحقق منها. |
Ne yapıyoruz burada biz... hem de komiser bu adamı çoktan kontrol etmişken? | Open Subtitles | ماذا نفعل هنا بعد أن انتهى النقيب من التحقق من هذا الرجل؟ |
Sanırım öngörülerini ne olur ne olmaz diye kontrol etsek, bir kaybımız olmaz. | Open Subtitles | حسناً أرى أنه لا ضير من التحقق من وجود أية علامات تمويه في حال كان حدسه صحيحاً |
Umarım soygunu da kartviziti kontrol ettiğin gibi ayrıntılı yaparsın. | Open Subtitles | اتمنى ان تسرق بنفس الطريقة الذكية التي قمت بها من التحقق من بطاقة الاعمال |
Çevreyi kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد انتهيت من التحقق بشأن البيئة المحيطة |
Kusura bakmayın. Çantanızı kontrol etmem gerek. | Open Subtitles | حسناً ، آمل أن لا مانع لديكِ لابد لي من التحقق من حقيبتكِ |
Fantezi futbol takımımı istediğim gibi kontrol etmeme vakit bırakmıyorlar bu yüzden ben de onların bu sorunları yaşamayacaklarından emin oluyorum. | Open Subtitles | من التحقق علي وتصعّب ذلك أردت كلما للكرة الوهميّ فريقي مرضاي بها يصاب لا أن على أحرص لذا |
Sonunda ziyaretçi listesini kapıda kontrol etmek yerine o listenin içindeyim. | Open Subtitles | أخيراً يتسنى لي التواجد ضمن قائمة الضيوف بدلاً من التحقق منها عند الباب |
kontrol edecek ne var? | Open Subtitles | ما الجدوى من التحقق علينا ان نثق ببعضنا البعض |
Görev kontrol uçuş öncesi kontrollerini tamamladığında fırlatma prosedürlerine başlayacağız. | Open Subtitles | حالما ينتهي مركز القيادة من التحقق بقائمتهم قبل الرحلة سنبدأ بإجراءات الإطلاق |
Sen o çocukları rahatsız etmeye gitmeden önce bir şeyi kontrol edeceğim. | Open Subtitles | قبل ان تكلف نفسك العناء مع هؤلاء الاولاد انا سأذهب من التحقق من شيء واحد |
Boyunlarının arkasındaki X işaretini kontrol etmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نبدأ من التحقق من مؤخرات أعناقنا من علامات "إكس" حمراء صغيرة |
Yeraltı pazarlarını kontrol edebiliriz. | Open Subtitles | نتمكن من التحقق من و الأسواق تحت الأرض. |
Ama onlardan bir izlenim alıyoruz bazı durumlarda da söylediklerini kontrol edebiliyoruz. | Open Subtitles | و لكننا نستطيع الشعور بذلك من الناس... و في بعض الأحيان.. نتمكن من التحقق من معلوماتهم. |
- El kendine bir oyun arkadaşı bulana kadar güneş panellerini kontrol etmeme yardım ediyordu. | Open Subtitles | - إيل ) كان يساعدني من التحقق ) من الخلايا الشمسية حين وجد صديقاً جديداً |
Onu kontrol etmenin kimseye zarar vermeyeceğini düşündüm | Open Subtitles | نعم لاضرر من التحقق عنه |
Tür şeyleri kontrol ve... | Open Subtitles | فقد نوع من التحقق من الأمور و... |
Beni kontrol etmeyi bırakır mısın, lütfen ? | Open Subtitles | هل تكف من التحقق عليّ ؟ |