Onunla ve diğer şeylerle zaman geçirmek senin için iyi olabilir. | Open Subtitles | قد يكون من الجيد بالنسبة لك أن تقضي بعض الوقت معه |
Yemek yiyip bir şeyler içmenin ve konuşmanın bizim için iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | اعتقد ان من الجيد بالنسبة لنا ان نحصل على وجبة شراب و نتحدث جيد لك ام لى؟ |
bizim için iyi olur evet seni seviyorum | Open Subtitles | سيكون من الجيد بالنسبة لنا. نعم. أنا أحبك. |
Bak, bunlarla derdin olduğunu biliyorum ama bence Liam'a veda etmek senin için iyi olabilir. | Open Subtitles | أنظري , انا اعلم انكِ تواجهين مشاكل مع مثل هذه الاشياء لكنني أظن أنه من الجيد بالنسبة لكِ أن تقولي وداعاً لليام |
Yalnız kalmak benim için iyi olmaz. | Open Subtitles | ليس من الجيد بالنسبة لي أن أكون وحيدا أكثر من اللازم. |
Bilmiyorum, sanırım L.A. benim için iyi. | Open Subtitles | لا أعرف , أعتقد لوس انجليس من الجيد بالنسبة لي. حسنا... |
Senin için iyi olacaktı, benim için iyi olacaktı, bürom için, şehir için, eyalet için... | Open Subtitles | فعلتِ ذلك , و إنه من الجيد بالنسبة لكِ . هو جيد بالنسبة لي , مكتبي , المدينة , الدولة . |
Bu senin için iyi olacak. | Open Subtitles | وسيكون من الجيد بالنسبة لك |