"من الخطأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir hata
        
    • yanlıştı
        
    • yanlış bir
        
    • hataydı
        
    • çok yanlış
        
    • yanlış olur
        
    • yanlıştır
        
    • yanlışı ayırt
        
    • hatadır
        
    • bu yanlış
        
    • yanlış olduğunu
        
    • yanlış olan
        
    • yanlış yapmaktan
        
    Bahşettiği şey anket oylamaları ve bunun kocaman bir hata payı var. Open Subtitles حسنا، هذا الإقتراع الداخلي الذي تتحدث عنه به هامش كبير من الخطأ
    Wally, hayatının geri kalanında pişman olacağın bir hata yapma. Open Subtitles والي، لا تجعل من الخطأ كنت الأسف ستعمل بقية حياتك.
    Yine de bana bu şekilde yalan söylemen çok yanlıştı! Open Subtitles كل الأمور سواء، من الخطأ جداً أن تكذب عليَّ كما فعلت
    Bu adamın telefonunu almamız yanlış bir şey, çünkü o bir birey, onun kişisel hakları ve bir itibarı var, ve biz bunlara öylece müdahale edemeyiz. TED و من الخطأ أن نأخذ منه هاتفه ، لأنه إنسان و لديه حقوق و كرامة ، وليس لنا الحق في التدخل في خصوصياته.
    Marie, üzgünüm. O mektubu göndermem bir hataydı. Şimdi mi? Open Subtitles ماري أنا آسفة كان من الخطأ أن أرسل تلك الرسالة
    Vay be. Bir insanı bu şekilde kullanmak çok yanlış... Open Subtitles اعلم أنه من الخطأ استغلال شخص بهذه الطريقة
    Ağrıyı hisseden hasta üzerinde yeni bir migren ilacı denemek yanlış olur. Open Subtitles من الخطأ تجربة دواء يمنع الصداع النصفي على شخص لا يشعر بالألم
    Bu nedenle Peygamberi kendi hareminin bedensel lezzetleri içinde uzanıp tadını çıkaran biri olarak düşünmek yanlıştır. Open Subtitles لذا فإنه من الخطأ التفكير عن النبى بأنه كان يلهث وراء شهواته لإبهاج نفسه مع حريمه
    Çünkü hep iblislerle takıldığından doğruyla yanlışı ayırt edemiyorsun. Open Subtitles ،لأنك لا تعرف الصواب من الخطأ ودائماً تتعلّق بالشياطين
    Cihazın çok fazla karmaşık olduğunu ve bu karmaşıklığın insanlara ciddi anlamda zarar verebilecek bir hata payına dönüştüğüne inanıyordu. TED كان يظن بأنه معقدٌ جدًا وظن بأن تعقيده خلق هامشًا من الخطأ بإمكانه بالفعل الإضرار بالناس.
    Bu bir hata, elbette. Çekim için çok hazırlık yapılmıştı. Open Subtitles لقد كان من الخطأ ، بالطبع أسلاكي تتقاطع في مكان ما
    Başkaları için Berlin'e konumundan ötürü cazip bir hedef gözüyle bakmak bir hata olacaktır. Open Subtitles سيكون من الخطأ للآخرين أن يجعلوا برلين ،هدفًا لهم، بسبب موقعها باعتبارها هدفا مغريا
    Taramaların belli bir hata yüzdesi vardır. Burada bir piksel hatası var gibi. Open Subtitles الفحص لديه نسبه مئويه من الخطأ.كنقطه شاشه ضاله
    Dertlerimle seni sıkmam yanlıştı. Open Subtitles من الخطأ أن أجعل من نفسي حملا ثقيلا عليك
    Beni kovmaları yanlıştı. Ben inancımıza ve büyüklerimize aykırı bir şey yapmadım. Open Subtitles كان من الخطأ أن يطردوني فأنا لم أناقض الشيوخ في شيء
    Yani iki yanlış bir doğru etmez o halde yaptıklarımızın karşılığı sadece daha çok ölüm demek olurdu, daha azı değil. Open Subtitles فأثنين من الخطأ لا تجعله صحيحا فمع إعدامنا لن يعنى إلا موتى أكثر لا أقل
    Onlar uykudayken evdeki şeylere dokunmanın yanlış bir şey olduğunu öğrenmiştim. Open Subtitles تعلمت أنه من الخطأ لمس أغراض المنزل عندما يكونون نياماً
    Bu şekilde düşünmek belki de bir hataydı. TED وربما كان من الخطأ أن نفكر بهذه الطريقة.
    Vay be. Bir insanı bu şekilde kullanmak çok yanlış ve bu konuda kendimi çok kötü hissediyorum. Open Subtitles اعلم انه من الخطأ استغلال شخص بهذه الطريقة
    Konu haline getirmemiz de yanlış olur. Open Subtitles سيكون من الخطأ أن نجعله قضية. خاصة و أننا
    "İş saatleri içinde kişisel telefon görüşmeleri yapmak yanlıştır." Open Subtitles من الخطأ اجراء مكالمات هاتفية شخصية أثناء الدوام الرسمي ؟
    Doğruyla yanlışı ayırt edemezken ulusu nasıl yöneteceksiniz? Open Subtitles كيف يمكنك أن تحكم أذا لم تعرف الصواب من الخطأ ؟
    Şehrin en kuvvetli insanlarının gözüne parmak sokmak bir hatadır. Open Subtitles من الخطأ أن تدس أنفك فى شئون أقوى سلطة فى المدينة
    Evet, ama bu yanlış. Open Subtitles ،لكن هذا من الخطأ لأنك في نهاية المطاف تعتقدين
    Bu adil değil! Görev sorumluluğu duymanın yanlış olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles ليس هذا إنصاف، لا أظن أنه من الخطأ الإحساس بالواجب
    Yardım etmek istiyorum, bundan yanlış olan ne? Open Subtitles دعيني أساعدكم، إنّه ليس من الخطأ مساعدتكم هنا.
    Haklı değil miyim? yanlış yapmaktan korkmuyorlar. Şimdi, yanlış yapmak yaratıcı olmakla aynı şeydir demek istemiyorum. TED ألست مصيبا؟ إنهم غير خائفون من الخطأ. الآن، أنا لا أعني أن الخطأ والإبداع هما نفس الشيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more