"من الدلافين" - Translation from Arabic to Turkish

    • yunus
        
    • yunuslar
        
    Sizleri, son 28 yıldır doğada birlikte çalıştığım, olağanüstü bir yunus grubuyla tanışmanız için Bahama adalarına götürmek istiyorum. TED حسنا، سنذهب إلى جزر البهاما لنلتقي مجموعةً رائعةً من الدلافين التي أعمل معها في البرية منذ ثمانية وعشرين عاماً
    Bugün bir kez daha başka bir grup yunus karaya vurdu. Open Subtitles وصلنا لنا الآن مجموعة أخرى من الدلافين التي دفعت نحو الشاطىء.
    Yüzükler yunus şeklinde ve adlarımız Sanskritçe yazılı. Open Subtitles لا لقد طلبتها خصيصاً ، لقد استغرقت الكثير من الوقت لإيجادها فهي تحمل تصميماً من الدلافين وأسماؤنا محفورة عليها
    Avlanan yunuslar uskumruların aşağıya kaçmasını engelliyorlar ve iki taraf da tıka basa doyuyor. Open Subtitles تقوم الدلافين بمنع الإسقمري من الهرب نحو الأعماق مما يمكن كلاً من الدلافين و الطيور أن تلتهمها حتى الشبع.
    Okyanusta yelken açmış ilerliyorduk, yunuslar etrafımızda yüzüp duruyorlardı. Open Subtitles كنا في المحيط للإبحار ومجموعة من الدلافين سبحت في كل مكان حولنا
    Benim kadar çok yunus yiyince bir ya da iki sümük karışabiliyor. Open Subtitles حين تأكل الكمية التي أكلتها أنا من الدلافين لابد أن يكون بها بعض المخاط
    Bunlar iki ayrı grup yunus ve karaya oturmuş sivri burunlu balinaların, otopsi sonuçları geçen iki haftada tatbikatınızdan sonra mahvoldular. Open Subtitles هذه هي نتائج التشريح لمجموعتين كبيرتين من الدلافين اللتان انجرفتا في منطقة عملياتكم في الأسبوعين الماضيين
    Hem de çok yetenekli bir yunus sürüsü tarafından. Open Subtitles احد المشاركين قطيع موهوب جدا من الدلافين.
    Dün yunus balığı sürüsünü izledim kıyıya o kadar yakın bir yerde oynuyorlardı ki... elimi uzatsam dokunabilecektim. Open Subtitles لقد رأيتُ البارحة مجموعة من الدلافين تلعب بقرب الشاطئ لدرجة كان بإمكاني لمسهم.
    Devasa bir balina köpek balığı ve bir yunus sürüsünün önümüzden geçtiğini hatırlıyorum. Open Subtitles وأتذكر جاء هذا القرش حوت عملاق من قبل، ثم قرنة من الدلافين جاء من قبل.
    Bu şişe burunlu yunus grubu benzersiz bir avlanma taktiği geliştirmiş. Open Subtitles هذه المجموعة من الدلافين ذات الأنف القاروري قد أتقنت استراتيجية صيد فريدة من نوعها.
    Orada bir sürü yunus olduğundan koruma altına altında. Open Subtitles الخليج الخضراء منطقة محمية مع الكثير من الدلافين هناك
    Bu orman yeni bir yunus türünü saklayabiliyorsa kim bilir içerisinde keşfedilmeyi bekleyen başka neler vardır? Open Subtitles ولو كان بوسع هذه الغابه اخفاء فصائل أخرى من الدلافين ماذا أيضاً سيكون بانتظار ان يُكتشف
    Mesela, oşinografide, yunusların yaydığı sonar ışınlar görüntülenerek yunus balığı dili sözlüğü oluşturulmuş. TED على سبيل المثال، في علم المحيطات، قاموس لغة الدلافين يتم إنشاؤه بجعل موجات السونار التي تنبعث من الدلافين مرئية .
    Yüzlerce, binlerce yunus burada katledildi. Open Subtitles مئات الآلاف من الدلافين ماتت هناك
    Su içindeki orman yalnızca devasa değil aynı zamanda nüfuz edilemez ve şu yeni yunus türü bu 400 bin kilometrekarelik ağaçlığın arasında herhangi bir yerde olabilir. Open Subtitles فالغابة المغمورة بالمياه ليست فقط واسعة انها لا يمكن اختراقها، وهذا النوع الجديد من الدلافين يمكن أن يكون في أي مكان فى 150 الف ميل مربع من قمم الاشجار المتشابكة
    Dünyanın çoğu yerinde sular bulanık, bu yüzden su altında hayvanları gözlemlemek çok zor, fakat Florida'nın hemen doğusunda, Bahamalar'ın güzel, temiz, sığ kumsallarında yaşayan bir yunus topluluğu buldum. TED في معظم أنحاء العالم، الماء مظلمٌ إلى حد ما، لذا من الصعب جداً مراقبة الحيوانات تحت الماء، ولكنني وجدت مجموعة من الدلافين التي تعيش قرب هذه الشواطئ الرملية الجميلة والمياه الصافية بجزر الباهاما التي تقع شرق ولاية فلوريدا الأمريكية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more