General, Başkan'dan onay çıkmasını bekliyor. | Open Subtitles | حسناً، الجنرال وودبرج ينتظر الضوء الأخضر من الرئيس |
Elimde Başkan'dan imzalı belge var! Bunu yapamaz! | Open Subtitles | لدى وثيقة من الرئيس لايمكنه ان يفعل بي هذا |
Yönetmen Orson Welles hakkında okumuştum işin başında kovmak için birini kiralıyordu böylece herkes patronun kim olduğunu öğreniyordu. | Open Subtitles | أقرأ عن هذا المدير أورسن ويليس الذي في البداية عين شخص ما فقط لطرده ثم الكل يعرفون من الرئيس |
Başkan'a yakın çalışan... buna karşın pek tanınmadan kalmayı başaran... sizin gibi insanlara rastlamak hep çok şaşırtıcı olmuştur. | Open Subtitles | دائما ما نُفاجأ عندما نجد رجالاً مثلك... يعملون بشكل مقرب من الرئيس, ورغم ذلك... يتمكنون من البقاء غير معروفين |
Woo Young'a, Başkan kim'den daha yakın olduğumu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ما اود قوله اني قريب من يونغ وو أكثر من الرئيس كيم |
Başkan tarafından görevlendirilen özel bir Amerikan Mareşalıyım. | Open Subtitles | أنا مشير أمريكي خاص على المهمة من الرئيس |
Evet,içeri gir ve onu al. Şu balığa kimin patron olduğunu göster. | Open Subtitles | نعم ، إحصل عليها بيِّن لهذه السمكة من الرئيس |
Tören, Başkan'ın Vietnam'da savaşın tırmanması gerektiğini belirten samimi bir konuşmayla başladı. | Open Subtitles | بدأت المراسم بكلمة من الرئيس بخصوص تصعيد الحرب فى فيتنام |
Nina, anlaşman tamam. Başkan'dan af tamam. Daha ne istiyorsun? | Open Subtitles | نينا ، لقد حصلت على عفو من الرئيس ، ماذا تريدين ايضا ؟ |
Bunun kabul edilebilir olduğunu, fakat Başkan'dan yazılı garanti istediğini söylüyor. | Open Subtitles | يقول أن هذا مقبول ولكنه يريد هذا الضمانا مكتوباً وموقعاً من الرئيس |
Başkan'dan bir cevap almak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بأقصى جهودنا للحصول على إجابة من الرئيس |
Başkan'dan bir cevap almak için elimizden geleni yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبذل أقصى ما لدينا للحصول على رد من الرئيس |
Seni durdurmak için Başkan'dan gelen emirleri hâlen uyguluyorlar, ama Karen Hayes bizim yanımızda. | Open Subtitles | حسناً، جيد، ماذا يحدث بالوحدة؟ لازالوا تحت أوامر من الرئيس لايقافك |
- O patronun kim olduğunu biliyor | Open Subtitles | تعرف ابصق عليها ، اركلها وسوف تعمل ثانية انها تعلم من الرئيس ،اليس كذلك اتراهن ان هذا المحرك القديم يفعل |
Onlara patronun kim olduğunu göstereceğiz! | Open Subtitles | أتريد أن أصيبك برصاصة؟ يجب أن أريهم من الرئيس هنا |
Başkan'a bu projeyi askerileştirilmesini önereceğim. | Open Subtitles | لقد طلبت من الرئيس لنقل تولى المهمة الى الجيش |
Şu an Başkan kim? | Open Subtitles | من الرئيس الآن ؟ |
Bu garantinin Başkan tarafından imzalanmış olması gerekiyor. | Open Subtitles | هذا الضمان لابد أن يكون موقعاً من الرئيس |
Tek söylediğim bu kız seninle evlenmek istiyorsa eğer, kimin patron olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | كل ما اقوله : اذا كنت ستتزوج هذه المراة حقا فهي بحاجة لمعرفة من الرئيس |
Bay Stanton, Başkan'ın emriyle sizi Amerika Birleşik Devletleri'ne komplo düzenlemek ve vatana ihanetten tutukluyorum. | Open Subtitles | بامر من الرئيس تلقيت امر باعتقالك سيد ستانتون للمؤامرة بارتكاب خيانة ضد الولايات الامريكية |
Başkanın isteği üzerine Vietnam'da başka Braddock'un olup olmadığını kontrol edeceksin. | Open Subtitles | انت الآن في سايجون بناء على طلب من الرئيس للتحقق من وجود اسرى حرب آخرين مثلك في فيتنام |
- İyi bir neden için. Belki birşey öğreniriz. - Burada patron kim? | Open Subtitles | هذا موضوع جيد - من الرئيس هنا ؟ |
Özellikle çalışma ortamında görürsünüz, özellikle patrondan işçiye. | TED | ترونها خاصة في أماكن العمل، خاصة من الرئيس للموظف. |
Annem, Başkandan daha çok para kazandığını söylüyor. | Open Subtitles | تقول أمي أنها تكسب مالاً أكثر من الرئيس إلى اللقاء أبي |
Biliyor musun, bazen başkanla falan mı evliyim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | تدري ، أحياناً أظن أنني متزوجة من الرئيس أو من شخص مُهم |