"من السهل أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha kolay
        
    • kolaydır
        
    • çok kolay
        
    • olmak kolay
        
    • kolayca
        
    • hiç kolay
        
    • de kolay
        
    • kadar kolay
        
    • kalmak kolay
        
    • kolay olmaz
        
    • kolay olurdu
        
    • unutmak
        
    Kendimi zaptedemediğim zamanlar beni gözlem altında tutmak daha kolay, değil mi? Open Subtitles من السهل أن تراقب تصرّفاتي عندما أفقد السيطرة على نفسي، أليس كذلك؟
    Ay ışığını yakalamak, böyle bir kadını elinde tutmaktan kolaydır. Open Subtitles علمها الشيطان بنفسه أسرار الأغراء من السهل أن تمسك بالقمر
    Ancak endişeli, öfkeli veya kırılgan hissettiğimiz zamanlarda bu role kaymak çok kolay. TED لكنه الدور من السهل أن ننزلق إليه عندما نكون قلقين، غاضبين، أو ضعفاء.
    Özgün olmak kolay değil, ama şundan şüphem yok: Özgünlük, etrafımızdaki dünyayı iyileştirmenin en iyi yolu. TED حسناً، ليس من السهل أن تكون مبدعاً، ولكن ليس لدي أي شك حول هذا الأمر، تلك هي أفضل وسيلة لتحسين العالم من حولنا.
    kolayca gözden kaçabilir ama sert cisimle darp aldığı belli. Open Subtitles من السهل أن تغفل عنها، لكنها تشير إلى ضربة قوية
    Bir donanma askeriyle evli kalmak hiç kolay değil. Open Subtitles ليس من السهل أن تكونين متزوجةً من جنّدي بالبحريّة
    Kahramanını, kenarda otururken izlemek pek de kolay olmasa gerek. Open Subtitles ليس من السهل أن يرانى و أنا على مقعد البدلاء
    Ancak daha da önemlisi, kendi kendimize dil öğrenmenin bu kadar kolay olduğu bir çağ yaşanmadı. TED إضافة إلى ذلك، دخلنا في مرحلة لم يكن قبلها من السهل أن تتعلم بنفسك لغة جديدة.
    Hayatta kalmak kolay değil. Burada hala savaş var. Open Subtitles ليس من السهل أن تنجو لازالت الحرب دائرة هنا.
    Bazen birilerinden nefret etmeyi onları sevmekten daha kolay buluyorum. Open Subtitles أحياناً، أجد من السهل أن تكره شخصاُ على أن تحبه
    Ve son olarak, başkalarının sevecenliğine güvenebilirsek cesur olmak daha kolay. TED وأخيرًا، من السهل أن تصبح شجاعًا عندما لا نستطيع الاعتماد على تعاطف الآخرين.
    Mahkûmlardan biri tarafından işlenen bu cinayet yüzünden onlara sinirlenmenin, cezalandırmanın daha kolay yapılacağını düşünüyorum. Open Subtitles أظنه من السهل أن نغضب. أن نأخذ جميع السجناء بجريرة أحدهم.
    Zamanı unutmuş olmalıyım. Yapmak kolaydır. Bana her zaman olur. Open Subtitles من السهل أن يحدث هذا، فهذا يحدث لي طيلة الوقت
    Hissiz olmak, kolaydır. Bir şeyi önemsemekse cesaret ve ahlak ister. Open Subtitles من السهل أن تكون مستهتراً لكن يستلزم الأمر شجاعة لتهتم بالأمر
    Cesaretin kırılması kolaydır ama kırılmasın. Böyle birşey için değil. Open Subtitles من السهل أن تشعر بالإحباط لكن ليس مع شئ هكذا.
    Çok naziksiniz. İşinize aşık olduğunuzda o işte iyi olmak çok kolay. Open Subtitles أنتِ لطيفة جداً , من السهل أن تكون جيدةً عندما تحبين عملك
    Bu benzetmenin seçilebileceğiniz diğer benzetmelere nazaran farklı olduğunu düşünmek çok kolay. TED من السهل أن تظنَّ بهذا التمثيل أنها مختلفة تماماً عن بعض الأشياء الأخرى التي من الممكن أن تختارها.
    Tekrar görmeyeceğin birine karşı dürüst olmak kolay, değil mi? TED من السهل أن نكون صادقين مع شخص ما لن نراه أبدًا مرةً أخرى.
    Bay. Collier başarılı bir aktris olmak kolay değil. Open Subtitles سيد كوليير ليس من السهل أن تكون ممثلة ناجحة
    Bu mesleğin yabancıları bir fahişenin düşünce tarzını kolayca anlayamazlar. Open Subtitles تفكير العاهرة ليس من السهل أن يفهمه الشخص العادي بسهولة.
    Ben de kolayca kendimi hapishanede ya da sokaklarda bulabilirdim. TED و من السهل أن ينتهي بي المطاف هناك أو في الشوارع
    Ama kalbin istediği şeyi görmezden gelmek hiç kolay değildir. Open Subtitles لكن ليس من السهل أن تتجاهل ما يريده القلب
    Bu şehirde iyi birisi olmak hiç de kolay değildir. Open Subtitles ليس من السهل أن تكون رجلاً جيدًا في تلك المدينة
    Bunu yapmak her ne kadar kolay olsa da kasıtlı değildi. Open Subtitles من السهل أن أفعل ، لكنني لم أقصد جرح مشاعرك على الاطلاق
    Hayatta kalmak kolay degil. Burada hala savas var. Open Subtitles ليس من السهل أن تنجو لازالت الحرب دائرة هنا.
    Yani 43 yıl sonra bir daha bekâr olmak kolay olmaz. Open Subtitles أعني لا أعتقد أنه من السهل أن تكون عزباء مجدداً بعد 43 عام
    Bunu unutmak çok daha kolay olurdu. Kim olduğumu unutmak ama sanırım Cleveland'daki işi kabul edeceğim. Open Subtitles سيصبح من السهل أن تنسي ذلك أن تنسي من أنا
    Günlük koşuşturmalara kendimizi kaptırmak ve bizim için asıl önemli olanları unutmak kolaymış gibi geliyor. TED أشعر أنه من السهل أن ننشغل بالحياة اليومية، وننسى ما يعني لكم الكثير حقا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more