Bugün Orta Doğu'da pazardan alacağınız her mal teröre finansal destek veriyor olabilir. | TED | وهذا يعني أن أي شيء يتم شراؤه من السوق الآن من الشرق الأوسط قد يكون تمويلًا للإرهاب. |
Sorun, çatışmanın İngilizler'in Akdeniz üzerinden Orta Doğu'ya olan petrol yolunu tehdit etme olasılığıydı. | Open Subtitles | كان مصدر القلق ينبع من أن النزاع قد يهدد مسار نقل النفط إلى بريطانيا من الشرق الأوسط عبر البحر الأبيض المتوسط |
Hazar Denizi'ndeki petrol kontratlarının değerini arttırmak... ve Orta Doğu'ya girip çıkan petrolü kontrol etmek için. | Open Subtitles | لكي يحسنوا من عقود البترول في شركاتهم و لكي يتحكموا في البترول الخارج من الشرق الأوسط |
Ülkeye gelen kaç kişi, Orta Doğulu oldukları ya da genel tanıma uydukları için zorla uçaklardan alınıp götürüldü? | Open Subtitles | الذين أتوا إلى الدولة من أي مكان؟ والذين كانوا من الشرق الأوسط أو الذين يلائمون الصورة العادية |
Orta Doğulu pek çok insan birbirine benzer. | Open Subtitles | معظم الناس من الشرق الأوسط يتشابهون أحياناً حتّى بالنسبة لبعضهم البعض |
İnanılmaz bir şekilde, Orta Doğu’dan kadınların iştirakını sağlayıp teşvik ettik, çoğu kez kendi uluslarını Antarktika’da temsil eden ilk kişiler oldular. | TED | بشكل لا يصدق، شاركنا ولفتنا انتباه نساء بأن يأتوا من الشرق الأوسط غالباً للمرة الأولى مثلن دولهنّ في القطب الجنوبي. |
Ailesi ortadoğulu, Arapça biliyor, Deniz Harp Akademisi mezunu, Pentagon'da istihbarat subayı. | Open Subtitles | أسلاف من الشرق الأوسط. يتحدث العربية. متخرج من أكاديمية البحرية. |
Orta Doğu'lu komşum terörist olabilir ve ne yapacağımı bilemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن جاري الذي من الشرق الأوسط هو ارهابي وأجهل ماذا يجب أن أفعل |
En önemli vatanseverlerimiz Orta Doğu kökenlidir. | Open Subtitles | من بين أعظم المناضلين لدينا، من ينحدر من أصول من الشرق الأوسط |
Liman aracılığıyla Orta Doğu'dan ülkeye girenler hakkında endişeleniyoruz. | Open Subtitles | ونحن قلقون بشأن ما قد يأتي عبره من الشرق الأوسط |
Sadece Orta Doğu'lu bir adamdı. | Open Subtitles | لقد كانت عبارة عن مجرد صورة لرجل من الشرق الأوسط |
Ne kadar zeki, ne kadar harika, komik, azimlisin. Belli belirsiz Orta Doğu güzelliğin. | Open Subtitles | كم أنت مرحة وشجاعة و مثابرة ولديكي جمال من الشرق الأوسط |
Dışişleri Bakanı, Orta Doğu'dan geri dönüş yolunda. | Open Subtitles | وزيرة الخارجيّة في طريق العودة من الشرق الأوسط |
Laboratuarın Orta Doğulu bir heveskâr sayesinde mi geçiniyor? | Open Subtitles | مختبرك تم بناءه من أموال هاوي من الشرق الأوسط ؟ تقنياً.. |
Motel resepsiyonisti, adamların Orta Doğulu gibi göründüklerini söyledi. | Open Subtitles | مسجلة الفندق قالت أن الرجال يبدون من الشرق الأوسط |
Orta Doğulu ya da ne bileyim Akdenizli. | Open Subtitles | ربما من الشرق الأوسط أو لا أعلم , البحر الأبيض المتوسط ربما يشبهني تماماً |
Evlat edinilmiş Orta Doğulu bir çocuğu evlerine almak için sıraya geçeceklerine eminim. | Open Subtitles | لقد إصطفوا فقط للحصول على طفل للتبنى من الشرق الأوسط |
Daha çok ortadoğulu müşterilerimizin büyük miktardaki paralarını tutuyoruz. | Open Subtitles | لدينا كميات ضخمة من العُملات الأجنبية في الغالب عملائنا من الشرق الأوسط |
İkisi de ortadoğulu. | Open Subtitles | نفس الشيئ، كلاهما من الشرق الأوسط |