"من الصعب ان" - Translation from Arabic to Turkish

• çok zor
• biraz zor
• çok zordur
• zor bir
• zor olur
• ne kadar zor
• daha da güçleştirmeyin
• elde etmesi kolay olmuyor

Göğsünde madalyalar taşıyan bir generale karşı koymak da çok zor.
وسوف يكون من الصعب ان تواجه ذلك مع أحد الجنرالات الحربية

Savaş bitse bile önümüzde çok zor yıllar olacak.
حتى بعد انتهاء الحرب سيظل من الصعب ان تمر السنوات

bir etkisi olup olmadığını söylemek biraz zor, değil mi?
الان، من الصعب ان نجزم اذا ما كان لهذا تأثير على صحتها بالتحديد، صحيح؟

En sevdiğin şeyden vazgeçmek çok zordur. Buldum!
انه من الصعب ان تقلع عن احب الاشياء اليك

Birleşmelerini, aile kurmalarını ve kendi ayakları üstünde durmalarını öğretmek zor bir şey oldu.
انه من الصعب ان نعلمهم لتوحيد والزواج ويكون مع بأنفسهم.

Birinin eli kıçındayken oturması zaten zor olur.
من الصعب ان تجلس بينما توجد يد شخص ما في مؤخرتك

Bir yumurta gibi giyinmişken kendini savunmak ne kadar zor biliyor musun?
اتعلم كم من الصعب ان تدافع عن نفسك وانت مرتدي زي بيضة؟

Bu hırçın tutumla durumunuzu daha da güçleştirmeyin.
سيكون من الصعب ان نعمل بمبدأ عدائي

Senin ve benim gibi insanların elde etmesi kolay olmuyor.
من الصعب ان يأتوا هم لأشخاص مثلنا

Buraya gelirken çok zor taksi buldum.
أتعلم كم من الصعب ان احضر تاكسى الى هنا؟

Onu yerinde tutmak çok zor. Yürüyüşe çıkartabilir miyim?
من الصعب ان نحبسها هنا هل يمكننى ان اخرج معها للتمشية؟

Evet, buralarda yaşamıyorsanız, yolunuzu bulmak çok zor.
لا شيء على الخرائط نعم ان لم تكن تعيش هنا سيكون من الصعب ان تجد طريقك هنا

Sanki o çadırları yapmak çok zor ya.
كما انه من الصعب ان نبني واحدة من تلك الأكواخ.

Aslında L.A. da yeniyim. ve insanlarla tanışmak biraz zor.
انا جديد هنا فى لوس انجلوس واظن انه من الصعب ان تجد اصدقاء

O bisikleti kıçına soktuğumda sürmen biraz zor olacak.
أتعلم سيكون من الصعب ان تركب تلك الدراجة و قدمي في مؤخرتك

Parmaklıkların ardında organize olmak biraz zor.
من الصعب ان يتم تنسيق كل هذا من خلف القضبان

Bu meslekte gerçek bir ilişki yaşamak çok zordur.
حسنا ، انه من الصعب ان يكون لديك علاقة جادة في هذا المجال.

Sevdiğin bir kadını o halde görmek, çok zordur.
وتعرف . من الصعب ان تشاهد .. المرأة التي تحبها تمر بهذا

Buna inanmanın zor olduğunu biliyorum. Ama inanması daha zor bir şey bilmek ister misin?
انا اعلم انه ليس سهلا ان تصدق هذا ولكن هل تريد ان تعلم شئ من الصعب ان تصدقه

Aşkını tetikleyen hiç bir şey hissedemezsen, aşkını göstermekte zor olur.
من الصعب ان تعبر عن الحب عندما لا تشعر بشئ يحثك علي ذلك

Söylemenin de ne kadar zor olduğunu tanrı biliyor, ama bazen, kardeşler birbirlerine o basit cümleleri söyleme ihtiyacı duyarlar.
ويعلم الله انه من الصعب ان نقول , لكن في بعض الأحيان , الاخوة بحاجة الى ان اقول كل تلك الكلمات البسيطة الأخرى.