"من الصواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğru bir
        
    • doğru değil
        
    • doğru gelmiyor
        
    • yapılacak doğru
        
    • kadar doğru
        
    Sence kadınların düşündüklerini söylemeleri doğru bir şey mi? Open Subtitles هل تعتقدين بأنهُ من الصواب أن تقول النساء ما يفكرون بهِ؟
    Bir oğlun, babasını cinayet ile suçlaması doğru bir şey mi? Open Subtitles هل من الصواب أن يلفق الأبن لأباه للجريمة؟
    Evet, biliyorum böyle kötü bir olay karşısında sevinmek doğru değil. Open Subtitles حسنًا، أعلم ذلك.. ليس من الصواب أن نفرح إذا حدثت مصيبة.
    Daha 17'sine girmemiş bir çocuğu bu işe karıştırmak doğru değil. Open Subtitles لا اعتقد انه من الصواب توريط صبي لم يبلغ الـ17 بعد
    Devlet başkanı olarak hiçbir şey yapamamak doğru gelmiyor. Open Subtitles لم أشعر بأنّ من الصواب كرأس الدولة ألا أفعل شيئاً.
    Onu burda bırakmak doğru gelmiyor. Gerçekten bunu yapıyor muyuz? Open Subtitles أنا فقط لا أشعر أنه من الصواب تركها هنا
    Lex'e karşı aday olmanı istiyorum. yapılacak doğru şey bu. Open Subtitles ،(أريدك أن تترشح ضد (ليكس من الصواب أن تفعل ذلك
    Belki yapılacak doğru şey oydu. Open Subtitles ربما لكان من الصواب القيام بذلك
    Bunu sana vermemin ne kadar doğru olduğunu nereden mi biliyorum? Open Subtitles أتعرفين كيف أعرف انه من الصواب اعطائكِ جهاز الاستدعاء اللامع؟
    doğru bir ev yaptığımı hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأنه من الصواب بناء المنزل
    Onun öldürülmesi doğru bir şey değil. Open Subtitles لم يكن من الصواب قتل عمتي
    - Evet. - Sence ondan çalman doğru bir şey mi? Open Subtitles - هل ترى أنه من الصواب أن تسرق منها ؟
    doğru bir ev yaptım. Open Subtitles من الصواب بناء المنزل
    Bence Miss Morstan'ın bu hastalıklı evde kalması doğru değil. Open Subtitles اعتقد انه ليس من الصواب بالنسبه للانسه مورستان
    Ama bu kadar küçük çocukları sergilemek doğru değil. Open Subtitles لكن هل من الصواب جعل هؤلاء الصغار مادة للعرض؟
    Tamam, bir fırsatı var ve oraya bile ait olmayan birinin onun yerini alması bana doğru gelmiyor. Open Subtitles صحيح، وقال انه يحصل على فرصة ، وأنا أعتقد أنه ليس من الصواب اذا كان جانبا... ... بواسطة شخص ليس من ينبغي.
    Şu an yapılacak doğru şey bu değil. Open Subtitles ليس هذا من الصواب
    Sanırım bu yapılacak doğru şey. Tamam. Open Subtitles نعم , أعتقد أنه من الصواب ذلك
    Ama işe, ekmeğe, barışa kalkınmaya ihtiyacı olan bu insanlara zenginlik ve şöhret vaat etmek ahlaki ve sosyal açıdan ne kadar doğru acaba? Open Subtitles ..ولكن، من وجهة نظر أخلاقية واجتماعية هل تعتقد أنه من الصواب أن تعد الناس ..بالثراء والمجد ..أن تعد هؤلاء الناس الفقراء الذين يحتاجون إلى العمل والخبز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more