Okyanus için çalışan gönüllü bilim insanı birliğine ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. | TED | وأعتقد بأننا نحتاج إلى تحالف من العلماء المواطنين من أجل المحيط. |
Bazı biyokimyasallar üzerinde çalışmalar yapan, seçilmiş bilim insanları vardı. | Open Subtitles | لقد تم اختيار قلة من العلماء الذين درسوا مواضيع بيوكيميائية معينة |
Ama bunu çözmeyi bekleyen bir grup bilim adamı bekliyor. | Open Subtitles | لكن لدي فريق كامل من العلماء ينتظرون لاختبارك ليعرفوا هذا |
bilim adamları için değil sadece bir kişi için buradayız. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لإنقاذ مجموعة من العلماء بل عالم واحد |
Eğer Matlock tetikleyicileri aldıysa onları kullanmak için birkaç eski nükleer bilim adamından daha iyi kimi bulabilir? | Open Subtitles | اذا لم يمتلك ماتلوك المشغل من الذي ستكون له مصلحة في مساعدتة من العلماء السابقين النوويين؟ |
Ve nasıl bir bilimsel çalışmanın yapılabileceği projeye dahil olmak isteyecek bilim adamlarının çeşitliliğine ve ve onların projeye katkı yapacakları araçları ile şekillenecek. | TED | ونوع العلوم التي يمكن عملها ستحدد من مجموعة متعددة من العلماء يريدون أن ينضموا ويستطيعون إستخدام الآلات على أرض الواقع |
Ve bence pek çok bilim insanında bu tavır var. | TED | و اعتقد ان الكتير من العلماء يتصرفون بهذه الطريقة |
Çatışma, bir grup bilim adamının sizinkilere saldırdığı mı? | Open Subtitles | التطهير، الذي قام فيه مجموعة من العلماء بمهاجمة قومك؟ |
Bu makale bilim adamlarından , sebep ne olursa olsun her ne pahasına araştırma finansmanın ve kurumların korunmasını talep etti. | TED | المقالة تطلب من العلماء أن يقوموا بحماية موارد تمويلهم البحثي ومؤسساتهم بأي ثمن، بغض النظر عن مدى عدالة القضية. |
Birkaç bilim insanı bu heyecan verici olasılığı test ediyor. | TED | في الواقع، عدد من العلماء يختبرون هذه الاحتمالية المثيرة الآن. |
2009'da bir grup bilim insanı bu kaynakların sağlığını ölçen bir yöntem önerdiler. | TED | في عام 2009، اقترحت مجموعة من العلماء كيف نقيمُ سلامة الموارد المشتركة العالمية. |
Ve birçok bilim insanı bunun insanın yüz yüze kaldığı en ciddi sorun olduğuna inanıyor. | TED | والعديد من العلماء موقنون اننا نواجه مشكلة عويصة ان انقرضت هذه الكائنات |
Yalnız dahiler yerine takım halindeki bilim insanları sorunlarla boğuşacak, deneyler yapacak, sonuçlarını meslektaşları kontrol edecekti. | Open Subtitles | بدلاً من العباقرة المنفردين،أصبح الآن فريق من العلماء يحلون المشاكل،و يجرون التجارب،و يتشاورون في النتائج |
Tutkunuzu biliyorum, bizi kendimizden korumak isteyen bilim insanları topluluğunu nasıl oluşturduğunuzu da. | Open Subtitles | أعرف حول عاطفتك، كيف شكلت هذه مجموعة من العلماء الذين يريدون حمايتنا من أنفسنا |
Bu yüzden, diğer bilim dallarındaki yeterli sayıda bilim adamı insanlardan gerçekten yardım istiyorlar ve bundan iyi iş çıkarıyorlar. | TED | لذلك , ما يكفي من العلماء في مجالات آخري حقيقة يسألون مساعدة من الناس , وإنهم يتممون عمل جيد . |
Başka bir grup bilim adamı da bugün bu refleksi hâlâ sürdürmemizin sebebinin aslında mühim bir avantaj sağlamasından dolayı olduğunu söylüyor. | TED | تعتقد مجموعة أخرى من العلماء أن ردة الفعل توجد لدينا اليوم لأنها توفر لنا ميزة هامة. |
Burada da gözü okşayan resimler var, dünyanın her yerinde bilim adamları ve sanatçılar tarafından yapılmışlar. | TED | وهذه بعض الصور الجميلة، أنتجها مجموعة واسعة من العلماء والفنانين من كل أنحاء العالم. |
Ya kara cahil bir palyaço olmana karşın kasabadaki bütün bilim adamları, doktorlar ve eğitmenlerden daha çok saygı duyulan biri olman? | Open Subtitles | ماذا عن كونك مهرج تلفازي يحترمونه أكثر من العلماء والأطباء أجمع؟ |
Yani, tek yapmamız gereken bahsi geçen on dört Amerikalı bilim adamından birini öldürmeden önce hakkında bir şey bilmediğimiz, son derece iyi yetiştirilmiş bir katili bulmak | Open Subtitles | إذًا كل ما يجب علينا فعله هو إيجاد قاتل مدرّب لا نعرف عنه شيئًا قبل أن يقتل أيّ واحد من العلماء الأربعة عشر |
Bir avuç bilim adamından korkmuyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخاف من مجموعة من العلماء |
Tutsak aldığı bilim adamlarının işi. | Open Subtitles | ناتج مجهود لمجموعة من العلماء الذين يسجنهم عنده |
Birkaç yıl önce, bir Z bilim adamlarının hücresini basmıştım. Bir aşı üzerinde çalışıyorlardı. | Open Subtitles | قبل سنتين قضيتُ على خلية من العلماء الزائرين كانوا يعملون على تصنيع حقنة |
Ve pek çok bilim insanının aynı zamanda bir tarihçi olduğu gerçeğini öğrendim. | TED | وعرفت أن، في الواقع، الكثير من العلماء المؤرخون أيضا. |
Sadece küçük bir grup bilim adamının girmesine müsaade edildi. | Open Subtitles | فقط مجموعة صغيرة من العلماء يسمح لهم بالدخول |
bilim adamlarından oluşan bu ekip Arktrik Buz Çekirdeği Projesi'ni oluşturuyordu. | Open Subtitles | هذا الفريق من العلماء قاموا بمشروع الرئيسي للقطب الشمالي المتجمد |
Eğer raporları saklamasaydım ne çeşit bir bilim adam olurdum? | Open Subtitles | أي نوع من العلماء أكون إذا لم احتفظ بالتقارير؟ |