Harare'de sıcak bir Ağustos sabahı Farai, iki çocuk annesi 24 yaşında bir kadın bir banka doğru adım atıyor. | TED | في أحد صبحيات أغسطس الدافئة في هراري، فاراي، أم لطفلين تبلغ من العمر 24 عامًا، تمشي نحو مقعد في حديقة. |
Yani tipki benim gibi, 22 yaşında bazılarınız yanlış bir yola sapmış ve yanlış bir insana aşık olmuş olabilirsiniz, hatta belki de patronunuza. | TED | قد يكون بعضكم مثلي عند 22 من العمر سلك المسار الخاطئ و سقط في حب الشخص الخاطئ حتى و إن كان رئيسك في العمل |
Bugün, yani 100 yıl sonra, hepinizi, benimle -37 yaşında ve Yale mezunu bir profesörle- müthiş bir yolculuğa davet ediyorum. | TED | إذن اليوم، بعد 100 سنة، أدعوكم جميعا في رحلة رائعة معي، خريجة جامعة ييل وأستاذة جامعية بالغة من العمر 37 عاما، |
Ve bunu yapmak için üç yaşındaki çocuğunuza bir tablet verdiniz. | TED | وللقيام بذلك، ناولت طفلك البالغ من العمر ثلاث سنوات جهازًا لوحيًا. |
Dört yaşındaki bir çocuğun hayal kırıklığından ne anladığını biliyormusunuz? | Open Subtitles | هل تعرف كيف تبلغ من العمر أربع سنوات تفهم الإحباط؟ |
Sosyal medyada iki reklam yayınladık, 64 yaşında olan aynı popülasyonu hedefledik. | TED | عرضنا إعلانين على وسائل التواصل الاجتماعي، تستهدف السكان البالغين ال64 من العمر. |
Beyin felci geçirmiş, 18 yaşında genç bir adam ile tanıştım. | TED | التقيت بشاب كان يبلغ من العمر 18 عاماً وأصيب بشلل دماغي. |
İşte bu 46 yaşında bir kadın nüks eden akciğer kanseri hastası. | TED | هذه سيدة تبلغ من العمر 46 كانت تعاني من سرطان رئة معاود |
Bunun dışında, 2031 yaşında bir adam için oldukça çekici gözüküyorsun. | Open Subtitles | على غرار أنك تبدو لطيفا جميلا لرجل يبلغ 2,031 من العمر |
11 yaşında bir erkek çocuk ne demektir bilmem. Ama mutsuzluğun.. | Open Subtitles | لا أعرف كيف هي حياة طفل في الـ11 من العمر بالتأكيد |
Telefonu kapatamadın mı? 44 yaşında, erkek. Mide by-pass'ı olmuş. | Open Subtitles | رجل في الأربع وأربعين من العمر أصيب بتدفق دم معوي |
Doğru parça ve talimatla, altı yaşında bir çocuk bile yapabilir. | Open Subtitles | مع الأجزاء الصحيحة و التعليمات ست سنوات من العمر للقيام بذلك |
O türden batıl inançlarım yok. Kaç yaşında olduğun umrumda değil. | Open Subtitles | أنني لست سطحي لهذه الدرجة لا أهتم كم تبلغين من العمر. |
50 yaşındaki kadınlar orduya katılırlar ve minnettar 18 yaşındakilerle birlikte olurlar. | Open Subtitles | نساء في الخمسينات من العمر يلتحقن بالجيش، ويعاشرن فتيان في الثامنة عشر |
16 yaşındaki bir kızdan bahsediyoruz. Gerekirse onun hakkından geliriz. | Open Subtitles | هي فتاة في 16 من العمر أعتقد أننا أقوى منها |
Hayır, 70 yaşındaki adamlar 24 saat içinde popüler oldu. | Open Subtitles | لم يدخلها رجل أبيض بالـ70 من العمر خلال الـ24 الماضية. |
Bu eski geleneği değiştirmek sekiz yaşındaki bir çocuğa düşmez. | Open Subtitles | وليس هناك فرصه لطفل يبلغ من العمر ثماني سنوات ليغيير هذا التقليد. |
3 ile 12 yaş arasında kaç kişi var merak ediyorum. | TED | انا مهتم ان اعرف كم شخص منكم هو بين الثالثة والثانية عشرة من العمر. |
Bu işe başladığımızda Isabel ve ben Daha 10 ve 12 yaşlarındaydık. | TED | كنت وايزابيل في العاشرة والثانية عشرة من العمر عندما بدأنا في الأمر. |
Dört yaşımdayken, görme yetimi kaybettiğimde ve kısmi felç geçirdiğimde dokundular. | TED | لقد لامست روحي عندما كنت في الرابعة من العمر لقد فقدت بصري حينها واصبت بشلل جزئي |
ve bir yıl içinde 40 yaşın üzerindeki herkes ölmüştü. | TED | وخلال سنة مات كل من كان فوق الأربعين من العمر. |
Kendisi geleneksel bir Wall Street kurdu, şu anda 70'li yaşlarında, Doritos'u ve para kazanmayı seviyor. | TED | إنه ذئب من ذئاب وول ستريت قديمي الطراز، يبلغ 70 سنة من العمر ويحب الدوريتوس وجني المال، |
Uzun, sarı saçları var on iki yaşındaydı ve ayağında ayakkabı yoktu demişsin. | Open Subtitles | قلت أن شعرها داكن وتبلغ من العمر 12 عام لم تكن ترتدي حذاء |