"من الغرفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • odadan
        
    • odanın
        
    • Odadaki
        
    • odada
        
    • dışarı
        
    • salonun diğer
        
    Tedavinizle ilgili konuşuyorduk aniden odadan dışarı fırlayıp koridora daldı. Open Subtitles فجأة خرجت طفلتى المسكينة من الغرفة و نزلت إلى القاعة
    Örneğin, sohbet ederken birden bire bana sırt çevirip odadan çıkıyor. Open Subtitles على سبيل المثال، نكون نتكلم، ثم فجأة تقوم وتخرج من الغرفة
    Korkmuştu. Kızın olduğu odadan çıktı, Mike, ve çok korkmuştu. Open Subtitles لقد كان خائفا ولقد حاول الخروج من الغرفة وهو مرعوب
    Kamışım, odanın diğer tarafına uzanıp senin meyveli sütünden içmeye başlıyor. Open Subtitles والآن تصل ماصّتي للجهة الأخرى من الغرفة وتبدأ بشرب مخفوق حليبك
    odanın üç duvarında bu panellerimiz var. TED وبالتالي كانت لدينا هذه الألواح في ثلاثة جدران من الغرفة.
    Yangın durdurma sistemi saniyeler içinde Odadaki tüm oksijeni çekecek. Open Subtitles نظام أخماد النار سيّمتص الأوكسجين من الغرفة في غضون ثواني.
    Bu odada durup bir tarafa baktığımı hatırlıyorum ve CIA, NSA, DIA, FBI Open Subtitles وتفحصي لجانب واحد من الغرفة وكان لدينا المخابرات والأمن والدفاع ومكتب التحقيقات الفيدرالي
    Herkes, salonun diğer tarafına geçsin. Open Subtitles توجهوا إلى هذا الجانب من الغرفة , الجميع
    İnsanların dikkatleri feribottayken, biz de altınları gizli odadan alacağız. Open Subtitles بينما انتباه الناس على العبارة, سنأخذ الذهب من الغرفة السرية.
    On dakika sonra kalktın, odadan çıktın ve hiçbir şey görmedin. Open Subtitles بعد 10 دقائق على بدئها، وقفت وخرجت من الغرفة ولم تشاهديها.
    Seyirci kaydırma olayını ilk kez görür ve oksijenin odadan çekildiğini duyabilirsin. TED يري الجمهور لأول مرة التمرير لأول مرة، يمكنك سماع الأكسجين يُسحب من الغرفة.
    Herkes soğuk odadan ılık odaya ve çok sıcak odaya geçiyordu. TED وينتقل الجميع من الغرفة الباردة إلى الغرفة الفاترة ثم إلى الغرفة الساخنة.
    Aynanın acıtmayacağını biliyor olsanız bile koltuktan atlar ve bağırarak odadan koşar adımlarla çıkarsınız. TED رغم معرفتك أن المرآه لا تؤلم، سوف تقفز من الكرسي وتهرب وأنت تصرخ خارجاً من الغرفة.
    odadan bir soru ve Facebook'tan da bir soru alacağız. TED سنأخذ سؤالاً واحداً من الغرفة هنا وآخر من الفيسبوك.
    Diğer odadan gizlice bak. Hayır teşekkürler. Open Subtitles لم لا نلقي نظرة خاطفة من الغرفة المجاورة؟
    Kadınların ve çocukların odadan gitmesi için işaret verildi. Open Subtitles هذه هى الاشارة كى يرحل النساء و الاطفال من الغرفة
    İşte odanın bu tarafındaki insanlarla diğer tarafındaki insanları bir araya getirmek bu kadar zor. TED هذه هي درجة صعوبة جمع أشخاص من هذا الجانب من الغرفة مع أشخاص من ذلك الجانب من الغرفة.
    Asya'da mı? Telefon odanın öbür ucundaydı, değil mi? Open Subtitles قال لي أن الهاتف في الجانب الآخر من الغرفة أليس كذلك؟
    İki adam mutfakta konumlandırılmalıydı, birisi odanın her santimetre karesine ateş açabilecek temiz bir geometrik açıda bulunmalıydı. Open Subtitles رجلان كان يجب ان يتمركز في المطبخ واحد بالخطّ الهندسي النظيف من النار فى كلّ بوصة مربّعة من الغرفة.
    Odadaki bütün havayi emecek bir rüzgar bacasi olusturacaktir. Open Subtitles ما سيخلق نفقًا هوائيًا يمتص الهواء من الغرفة
    Altını kontrol edin, çekmeceleri kontrol edin, odada ki her şeyi kontrol edin. Open Subtitles تحققوا تحت السرير ومن الأدراج كلّها وكل إنش من الغرفة
    Ben polisi arayamadan Paine dışarı çıktı. Open Subtitles وقبل ان اتمكن من الأتصال بالشرطة خرج بيين من الغرفة
    - Herkes, salonun diğer tarafına geçsin. Open Subtitles ! تحرك - الجميع - هيا إلى هذا الجانب من الغرفة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more