Plastik veya naylon dişlisi var. Bir de paslanmaz çelik veya nikel dişli olanı. | TED | يحتوي على أسنان من البلاستيك أو النايلون، وهناك أسنان مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ أو من النيكل. |
Kemiklerine 11 paslanmaz çelik takıldı. | Open Subtitles | ثمّة 11 مسمارًا من الفولاذ المقاوم للصدأ في عظامك. |
Kemiklerde 11 çelik iğne. | Open Subtitles | دبوسا من الفولاذ المقاوم مغروسة في العظام 11 |
Yaranın içinde martensitli paslanmaz çelik izleri buldum. | Open Subtitles | أثار من الفولاذ المقاوم للصدأ ذلك فولاذ جراحي |
ve tamamen paslanmaz çelik. | Open Subtitles | و بلمسة أخيرة من الفولاذ المقاوم للصدأ |
Kumlu yamaçlarda yükselen yapılar da beton ve kum taşından yapıldılar, tavanları ise paslanmaz çelik. Güneye bakıyorlar ve mabedin gün ışığıyla aydınlanmasını sağlıyorlar. Yayalar, bir taraftan diğerine çarprazlama gidiyorlar. | TED | والهياكل ترتفع من المنحدرات الرملية. بنيت في الخرسانة والحجر الرملي، وأسقف مصنوعة من الفولاذ المقاوم للصدأ. انهم يواجهون الجنوب والتي تعكس الضوء في اتجاه المعبد نفسه، مسار المشاة متقاطع من جانب واحد على الآخر. |
Evet, çift duvar paslanmaz çelik kaporta 57,000 BTU gücünde elektrikli çapraz ateşleme ve altı tane birbirinden bağımsız paslanmaz çelik ateşleyici burada kızartmalar için yan ateşleyici... | Open Subtitles | S ي، لديها حماية مزدوجة ن غطاء من الفولاذ المقاوم للصدأ، الإشعال ن تعزيز نيكا الإلكترونية، رفض 57،000 therms ستة الموقد الفولاذ المقاوم للصدأ التحكم بشكل مستقل... |