"من الكوارث" - Translation from Arabic to Turkish

    • felaket
        
    • bir felaketler
        
    • afet
        
    • felaketten
        
    • felaketleri
        
    Deprem mi hissettin yoksa bir çeşit doğal felaket falan mı? Open Subtitles هل تشعر بهزة ارضية او نوع اخر من الكوارث الطبيعية ؟
    Kitabınızda ki herhangi bir karakterin, herhangi bir felaket için sunduğu çözümlerden herhangi biri, şuan ki uygulanandan daha iyi olabilir mi? Open Subtitles هل تعتقد ان الحلول المطروحة من خلال الشخصيات لاي من الكوارث في كتبك افضل باي شكل مما يحاول الآن ومما يفعلونه بالفعل
    Sana güvenmeyi o kadar çok istiyorum ki... Hayatım bir felaketler silsilesinden ibaret. Open Subtitles أنا حقاً أرغب في الثقة بكِ ، ولكن حياتي كانت عبارة عن سلسلة متعاقبة من الكوارث
    Tam bir felaketler zinciriymiş, değil mi? Open Subtitles هذه السيارة سببت لك العديد من الكوارث.
    Bir tür doğal afet olabileceğini düşünebilirsiniz, ama yanılıyorsunuz. Open Subtitles قد تعتقد أنها نوع من الكوارث الطبيعية لكنك ستكون مخطئا
    Bu özellikle felaketten kurtarma zamanlarında önemlidir. TED وهذا أمر في غاية الأهمية خاصة خلال أوقات التعافي من الكوارث.
    Aşk ve diğer felaketleri. Open Subtitles حول الحب وغيره من الكوارث
    Geçen yılki örnekte, toplulukça güçlendirilmiş felaket iyileştirilmesi alanında uzmanlar olduk. TED على مدار السنة الماضية، لقد أصبحنا خبراء في مجال التعافي من الكوارث المدعوم مجتمعيا.
    Olağanüstü hale hazır olmak, felaket yapılanmasında çok önemli bir husus TED التأهب لحالات الطوارئ هي قضية كبيرة في التعافي من الكوارث
    Kişisel rekorum altılık bir kırık. Bir dizi felaket istiyoruz. Open Subtitles والفكرة هي أن تثير سلسلة مترابطة من الكوارث
    Devlet başkanları kaydedilmiş tarihteki en kötü felaket serisi ile baş edebilmek için acil bir buluşma düzenliyorlar. Open Subtitles رؤساء الدول يجتمعوا في جلسات طارئة للتعامل مع أسوأ سلسلة من الكوارث سُجلت في التاريخ
    Böylece Mosasor Cuvier'in uzak geçmiş zamanda dünyada pek çok evrensel felaket olduğu yönündeki hipotezini destekleyerek yardım etmiş oldu. Open Subtitles ساعد في Mosasaur و الـ Cuvier في تدعيم نظرية أن العديد من الكوارث العالمية حدثت في الأرض في الماضي البعيد
    - Muhtemel felaket senaryoları neredeyse bitti. Open Subtitles لقد انتـهيت تقريبًا من الكوارث المتوقع حدوثها
    Şu durum hariç, ki bu önemli ilçelerin sonuçları zamanında teslim etmesini engelleyen bir tür doğal afet olması. Open Subtitles هذا مهم... هناك نوع من الكوارث الطبيعية الذي يمنع المقاطعات
    Seni, 10 dakikadan daha kısa bir sürede, doğal afet, hayat ve araba sigortasından oluşan toplu bir sözleşmeyle tavlayabilirim. Open Subtitles .... يمكننى حمايتك من الكوارث تحت مظلة تأمينات الحياه او تأمينات السيارات
    İşleri düzeltmek için felaketten iyisi bulunmaz. Open Subtitles لا شىء قليل من الكوارث .لتعود الأمور منتظمة
    Bu koloniyi felaketten korudu. Open Subtitles انها كانت أداة للحفاظ على هذه الجالية من الكوارث
    Unutmuş olabilirsin Weston, ama seni birime böyle felaketleri önleyesin diye atadım. Open Subtitles (في حالةِ قد نسيتِ يا (ويستون انا الذي عينتكِ في هذا الفريق لتمنعي تحديداً هذا النوع من الكوارث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more