Bir kere de olsa Maggie'nin seveceği bir şeyi yapmak çok hoş. | Open Subtitles | أعتقد أنه من اللطف أن نجعل ماقي تستمتع ولو لمرة واحدة |
Arkasında hiçbir art niyet olmadan kamyonetimi övmen gerçekten çok hoş bir hareket. | Open Subtitles | انه من اللطف ان تتنتي على سيارتي بدون ان تطلب مني خدمة |
- Hayır, kim olsa aynı şeyi yapardı. | Open Subtitles | لا ، فعل عشوائي من اللطف |
- Hayır, kim olsa aynı şeyi yapardı. | Open Subtitles | لا ، فعل عشوائي من اللطف |
Kibarın içinde birazcık baş belası baş belasının içinde birazcık kibar. | Open Subtitles | قليلاً من القسوة الممزوجة باللطف و قليلاً من اللطف الممزوجة بالقسوة |
Herkesin uzun süre kalması çok hoştu. | Open Subtitles | لقد كان من اللطف من الجميع البقاء كل تلك المدة. |
Fakat evin etrafında bir bayanın olması güzel. | Open Subtitles | لكن من اللطف الحظي بامرأة في أنحاء المنزل. |
Beni eve bırakman çok kibarcaydı ama burasının benim yaşadığım yerle alakası yok. | Open Subtitles | من اللطف أن ترافقني للمنزل ولكن منزلي ليس بالقرب من هنا |
Efendim, beni görmek için zaman ayırmanız çok hoş, teşekkür ederim. | Open Subtitles | سموك، من اللطف أن تجد الوقت لرؤيتي، شكراً لك. |
Hayır, bence ateş hattından çekilmeni istemesi çok hoş. | Open Subtitles | لا, أظن من اللطف أنه يريد إبعادكِ عن خط النار. |
Öğle yemeği vaktini burada benimle geçirmen çok hoş. | Open Subtitles | من اللطف منك ان تقضي استراحتك لتناول الغداء معي |
Hayır ama öyle yaptığımı düşünmen çok hoş. | Open Subtitles | كلّا، ولكن من اللطف منك أن تظني بأني فعلت |
Bir sonraki otobüs kalkana kadar burada kalmama izin vermen çok hoş. | Open Subtitles | من اللطف منك أن تسمحي لي بالبقاء هنا إلى أن يحين موعد الرحلة القادمة. |
Alistair ses perdemin asla bir Derry yerlisi gibi olmayacağını işaret etti ve bir sonraki kahvaltımızda gözden geçirmek üzere bir kaç şiir ve konuşma üslubu kayıt edecek kadar kibar davrandı. | Open Subtitles | أليستارد اشار لي أن لفظي لهذه اللكنة سوف يكشفها حشد من مقاطعة ديري المحليين وقد كان من اللطف أنه |
Yeterince kibar davranırsa notunu değiştirtebileceği birisin. | Open Subtitles | أنت مجرد شخص يمكنه تغيير درجته المدرسية إن عامله بما يكفي من اللطف. |
Jimmy, yanımıza uğraman gerçekten çok hoştu ama toplantın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | جيمي، كان من اللطف منك، أنك اتيت لنا، ولكن أنا أن لديك اجتماعا سأريك الطريق إلى الخارج |
Kirsten'ın bebek kıyafetleri göndermesi çok hoştu. | Open Subtitles | - لقد كان من اللطف من كريستين ارسال ملابس الاطفال تلك. |
Bir kereliğine etrafta başka bir adamın olması güzel bir şey. | Open Subtitles | من اللطف أن تكون بمقربة رجل لمرّة واحدة |
Beni kollayacak bir arkadaşımın olması güzel. | Open Subtitles | إله من اللطف إمتلاك صديق يعتني لأمرك. |
Jessi için bunu yapman çok kibarcaydı. - Neyi? | Open Subtitles | من اللطف منك أن تفعل هذا لأجل جيسي |
Bana ödünç vermen çok kibarcaydı. | Open Subtitles | كان من اللطف منك ان تعيريني ايها. |