Bu durumdan gerçekten zevk alıyor galiba. | Open Subtitles | من المؤكد أنه ممتعا لو كان معك بالفصل |
Bu durumdan gerçekten zevk alıyor galiba. | Open Subtitles | من المؤكد أنه ممتعا لو كان معك بالفصل |
Kimin için çalıştığından emin değilim. Ama onun için önemli olduğu kesin. | Open Subtitles | ،لست متأكداً لحساب من يعمل ولكن من المؤكد أنه مهم له |
İkisine de vermek için bir dolu yakı bandı aldık. Eczacı kesin hatırlar beni. | Open Subtitles | لقد إشترينا العديد من الاصقات الطبية من الصيدليه، من المؤكد أنه سيتذكرنا. |
Sadece yuruyerek MuhabirL Evet, su anda kesinlikle hareket ediyor. | TED | فقط عن طريق المشي. الصحفي: حسنا، من المؤكد أنه يتحرك. |
Ama iş tasarıma geldiğinde kendisi kesinlikle bir dahi. | TED | و لكن فى أمور التصميم من المؤكد أنه عبقرى. |
kesin kiralıktır. Mama önlüğü gerekecek. | Open Subtitles | أنها مستأجرة من المؤكد أنه بحاجة إلي صدرية |
Daha önce her kim orada kalmışsa insanların telaş içinde bırakıp gittiği kesin. | Open Subtitles | أياًّ كان الذي حدث من قبل من المؤكد أنه لم يرد للناس أن يرحلوا بسرعة |
kesin çok uzaklaşmadan veba belirtilerini görmüştür. | Open Subtitles | من المؤكد أنه رأى علامات الطاعون قبل أن يبتعد |
Eğer Afrika ve son bir milyar insanı böyle rakamlarla dâhil edebiliyorsak, bunu kesinlikle yapmamız gerekiyor. | TED | لذا من المؤكد أنه إن كنا قادرين على ربط أفريقيا وآخر مليار شخص بمبلغ كهذا، فينبغي أن نفعل ذلك. |
Tekvando dersi almıştım. Hayır, hayır. kesinlikle iblis. | Open Subtitles | لقد أخذت دروسا فى التايكوندو لا ، لا ، من المؤكد أنه شيطان |
Seninle evlenmek, kesinlikle hayatımın geri kalanını keyifle geçirtirdi. | Open Subtitles | الزواج بكِ من المؤكد أنه سيعيد حياتي الممتعة. |