Futbol işsiz gençlerin enerjilerini değiştirdi ve farklı topluluklardan insanlarla bağ kurmalarını sağladı. | TED | غيرت كرة القدم طاقة الشباب الغير عامل وربطت الناس من المجتمعات المختلفة. |
Bu yasal danışmanlar hizmet ettikleri topluluklardan geliyorlar. | TED | هولاء يمثلون جزءًا من المجتمعات التي يخدمونها. |
Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş, hırslı ve kendini adamış savunucular, müvekkillerin kefaletini ödeyip destek sağlarken davaları yasal sistemde işlem görecek, ihtiyaç duydukları her alanda kaynak ve destek sahibi olacaklar. | TED | وهؤلاء مدافعون شغوفون ومخلصون من المجتمعات المحلية، سُجن الكثير منهم في السابق، وسيقومون بدفع الكفالات ودعم الموّكلين. بينما تسير قضاياهم في النظام القانوني، مزودين إياهم بأية موارد أو دعم قد يحتاجونه. |
Ve her özgürleşen bölgenin farklı bir toplum için öncü olmasını istiyordu. | Open Subtitles | أراد من كل منطقة حُرة أن تُبر بنوع منختلف من المجتمعات |
Herhangi bir toplum için örgütlenmenin esası savaşmaktır. | Open Subtitles | انهم يجهزون العديد من المجتمعات من أجل الحرب |