"من المشكلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorunun bir
        
    • problemin bir
        
    • bir sorun
        
    • problem
        
    • sorunu
        
    • de sorunun
        
    Ama yaptığımız bütün konuşmalarda şu sözler tekrar tekrar gündeme geldi: anlıyorduk ki, bunu yapmadığımız sürece sorunun bir parçası olarak kalıyorduk. TED ولكن كانت هناك محادثة واحدة والتي كانت تظهر في كل حوارتنا: حقيقة أننا إذا لم نقم بهذا، فإننا إذا جزء من المشكلة.
    Bırak gitsin. En azından sorunun bir parçası sen olmazsın. Open Subtitles إذن دعها، على الاقل انت لن تكون جزء من المشكلة
    problemin bir kısmı bilgiyi faydalı olacağını düşündükleri bir şekilde bölümlere ayırmışlar ama açıkçası hiç de öyle olmamış. TED إن جزء من المشكلة يكمن في أنهم قد قاموا بتقسيم المعلومة بطريقة يعتقدون أنها مفيدة، وبصراحة، فأنا لا أعتقد ذلك إطلاقًا.
    Fakat problemin bir kısmı da bu değerin gelecekte üretilecek olması, bizimse paraya şimdi ihtiyacımız var. TED ولكن جزءاً من المشكلة هي أن الربح يتحقق في المستقبل. ولكننا نحتاج المال الآن.
    Elimizdeki sorunu çözmeden, başka bir sorun bizi bekliyor. Open Subtitles نحن لم ننتهي من المشكلة الاولى لحد الآن انظر الان مشكلة اخرى اسحب هذه العاهرة من شعرها الى هنا
    Ama onların 40 cins parazitleri vardır, ve karar verdik ki, Mola'nın üstünde bir tane daha parazit fazla problem yapmaz. TED ولكن لديهم 40 جنسا من الطفيليات ، وأحسب ذلك نحن طفيلي واحد فقط لن يكون أكثر بكثير جدا من المشكلة.
    Çok ama çok karanlık bir çağda yaşıyoruz ve siz de sorunun büyük bir parçasısınız. Open Subtitles ‫نحن نعيش في عصر مظلم جداً ‫وأنتما جزء من المشكلة
    sorunun bir parçası bu. Seçim yapmıyorsun. TED هذا جزء من المشكلة. لن تقوموا بالاختيار.
    Çok büyük bir hata yaptığımı ve farkında olmayarak sorunun bir parçası haline geldiğimi kabul etmek zorundaydım. TED كان يجب أن أعترف بشكل إجباري بأني اقترفت خطأً وأصبحت بدون قصد جزءًا من المشكلة.
    Bu karşıtlığı yaratmaktan doğan sorunun bir tarafı da bunu yapmanın zor olması. TED جزء من المشكلة هو خلق نحن مقابل هم فمن الصعب فعل ذلك.
    Ve din, buna katkıda bulunmak yerine, sorunun bir parçasıymış gibi görünüyor. TED و كل الديانات، يجب أن تسهم في ذلك بدلاً عن رؤيتها كجزء من المشكلة.
    Ne yazık ki, efendim, General Hammond sorunun bir parçası. Open Subtitles بأسف سيدي , الجنرال هاموند جزء من المشكلة
    Teknolojinin problemin bir parçası olmaktan ziyade çözüme nesıl katkı sağlayabileceğini belirleyebilmek için çok çalışmamız gerek. TED نحن بحاجة للعمل بجد لنعرف كيف يمكن للتكنولوجيا أن تكون جزء من الحل عوضا عن كونها جزء من المشكلة.
    Çünkü Arap dili çok zengin ve bu problemin bir kısmını oluşturuyor. TED لأن اللغة العربية غنية جدًا، وهذا جزء من المشكلة.
    problemin bir kısmı dünyaya ulus devletlerin objektifinden bakıyor oluşumuz. TED حسنًا، جزء من المشكلة هو أننا مازلنا ننظر إلى العالم بعين الدول الوطنية.
    problemin bir parçası da feminizm. Open Subtitles أظن أن جزء من المشكلة هو المساواة بين الجنسين.
    Kötü adama çok fazla yardım et problemin bir parçası olursun. Open Subtitles قم باعطاء الشخص السئ الكثير من المساعدة وستكون جزءً من المشكلة ، اتفقنا
    Bu konudaki bir sorun da, takviye ürünlerinin, ilaçların, prosedürlerin belirli topluluklara yönelik olması. Open Subtitles يكمن قسم من المشكلة مع المتمّمات هو أن المتمّمات، العقاقير، العمليات، كلها لديها استخدامات لأناس معيَّنين.
    Bu bizim için bir sorun sayılabilir. Open Subtitles لكن، ما هذا الا جزء من المشكلة
    Kariyerini böylesine tehlikeye atmanın altında bir problem olmalı. Open Subtitles أنا أفكر هناك يجب أن يكون نوعا من المشكلة الأساسية لك أن تضع حياتك المهنية للخطر بهذه الطريقة، هل تعلم؟
    Programla ilgili birkaç sorunu varmış. Open Subtitles هو سَيكونُ عِنْدَهُ نوع من المشكلة بالمعرضِ.
    ..ve benim de, sorunun bir parçası olduğumu farkettim... Open Subtitles هذا عندما أدركت أني جزء من المشكلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more