Ayağa kalkamadığım için kusura bakma. Bacaklarım Her zamankinden fazla ağrıyorlar. | Open Subtitles | اعذريني لعدم قدرتي على الوقوف لكن قدماي تزعجانني اكثر من المعتاد |
Yediğin son yemekten dolayı Her zamankinden daha dramatik tepkiler verdiğini düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل تظن أنك ربما تتصرف بدرامية أكثر من المعتاد بناء على وجبتك الأخيرة؟ |
Güneş çıkmıştı, sokaktaki herkes Her zamankinden daha neşeliydi.. | Open Subtitles | كانت الشمس ساطعة بدا الجميع مبتهجون أكثر من المعتاد |
Gördüğüm en güzel karşılama değildi, ama Normalde olandan iyidir. | Open Subtitles | حسنا، هذه ليست طريقة جيدة للتهنئة لكنها أفضل من المعتاد |
Normalden daha uzun sürecek ama söz, seni buradan çıkartacağız. | Open Subtitles | سيستغرق وقتاً أطول من المعتاد لكننا سنخرجك من هنا, أعدك |
Kütüphanenin içinde bile afyon etkisi altındaki gözleri kapanan, yavaşça sallanan kişiler görmek olağan bir durumdur. | TED | وهكذا داخل المكتبة، أصبح من المعتاد رؤية الناس يتسممون بالأفيون؛ عينان تنغلقان، جسم يترنح ببطء. |
Normal halinden çok daha eğlenceli. | Open Subtitles | فهي أكثر مرحاً من المعتاد |
Yoksa Her zamankinden biraz daha fazla mı sessizsin? | Open Subtitles | أم أنه مجرد صمت أكثر من المعتاد بقليل ؟ أنا حائر. |
Bu akşam Her zamankinden daha saçma konuşuyorsun, Sophie. | Open Subtitles | انت تتحدثين بكلام فارغ الليلة اكثر من المعتاد يا صوفى |
Bugün kesinlikle formunuzdasınız albay. Her zamankinden daha kurnazca. | Open Subtitles | أنت يقظ للغاية هذا الصباح حتى اكثر يقظة من المعتاد |
Ayrıca bu gece Her zamankinden daha fazla içkiliyim. | Open Subtitles | إلى جانب أننى قد شربت أكثر من المعتاد الليلة |
Diğer adamın zayıflığı, sizi büyülemeye başlıyor ve bir akşam, kumar oynayıp Her zamankinden daha ağır bir yenilgi aldığınızda bundan nasıl faydalanacağınızı anlıyorsunuz. | Open Subtitles | ضعف ذاك الرجل الآخر بدأ يسحرك و ذات ليلة عندما خسرت أكثر من المعتاد أيقنت كيف ستستفيد من ذلك |
Artık polis bile değilim. Rozetini aldı, çünkü kenti Her zamankinden fazla hasara uğrattın. | Open Subtitles | ستستعيد شارتك ثانية، قام بعزلك مؤقتاً لأنك تدمر من المدينة أكثر من المعتاد |
Rozetini aldı, çünkü kenti Her zamankinden fazla hasara uğrattın. | Open Subtitles | ستستعيد شارتك ثانية، قام بعزلك مؤقتاً لأنك تدمر من المدينة أكثر من المعتاد |
Her zamankinden bile sessizsin. | Open Subtitles | و لو كان هذا محتملا ، فأنت تبدو أحادى المقطع أكثر من المعتاد |
Akşamdan kalma olacak. Her zamankinden bir saniye daha yavaş. | Open Subtitles | هو معلق حاليا , وهو ابطأ قليلا من المعتاد |
Topladıklarımı Greg'in masasına koydum ama Her zamankinden daha yoğun. | Open Subtitles | " على مكتب " غريفز لكنه مليء أكثر من المعتاد |
Bugün şafakta ona gittim, Her zamankinden de fazla yardıma hazırdı. | Open Subtitles | ذهبت إليها فجر اليوم ,وكانت كريمة أكثر من المعتاد |
Normalde 28 dakika bir bebek hakkında konuşulmaz ama doğruyu söylemek gerekirse, kendimi tutamıyorum. | Open Subtitles | رغم أنه ليس من المعتاد قضاء 28 دقيقة على تقرير عن دمية بصفتي مراسل صعب التوقف التحدث عنها |
Eğer çok fazla su içersem, ki son zamanlarda öyle yapıyorum, belki son dönemlerde Normalde gittiğimden daha çok gidiyor olabilirim. | Open Subtitles | لو شربتُ الكثيرمنالماء، وهذاماأفعلهمؤخراً، لذلكربمامؤخراً، أصبحت أذهب أكثر من المعتاد |
Moya'nın itici sistemleri bu hızda Normalden daha fazla ısı üretiyor. | Open Subtitles | نظام دفع "مويا" يصدر حراره أكثر من المعتاد على هذه السرعه |
Geçit Normalden daha fazla enerji çekmeye çalışıyor. | Open Subtitles | البوابة تحاول سحب طاقة أكبر من المعتاد من النظام |
Boğularak öldürülen kurbanın bağırsaklarını boşaltması olağan bir hadisedir. | Open Subtitles | من المعتاد لضحايا الاختناق أن يفرغوا أحشاءهم. |
Normal halinden 75 kez daha parlak bir hale gelir. | Open Subtitles | ويلمع أكثر من المعتاد 75 مرّة |
Duyduğuma göre, Doğu nehri bugün Her zamankinden biraz daha kirliymiş. | Open Subtitles | سمعتُ أن الجهة الشرقية من النهر اليوم أكثر تلوثا من المعتاد بقليل. |