"من الواضح أنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Belli ki
        
    • olduğun belli
        
    • olduğun ortada
        
    • çok açık
        
    • belli oluyor
        
    • siz gerçekten faka
        
    Belli ki bir çeşit ilişkiniz var. Neden bu adamı seçtin? Open Subtitles من الواضح أنكِ في نوع من العلاقة لماذا إخترتي هذا الرجل؟
    Çok iyi yaptığın Belli ki ben bir ödül aldım. Open Subtitles والذي من الواضح أنكِ أحسنتِ فعله لأنني حصلت على جائزة.
    Belli ki hiç Hint yemeği yememişsiniz, özellikle oğlumun pişirdiği. Open Subtitles من الواضح أنكِ لم تتناولي الطعام الهِندي خصوصاً طبخ أبني.
    Zeki biri olduğun belli. Open Subtitles . . حسناً ، أنتِ أنتِ من الواضح أنكِ ذكية
    Hâlâ bu adama âşık olduğun ortada. Open Subtitles من الواضح أنكِ مازلتي تحبين هذا الرجل
    Belli ki bir psikopatsın ve bu fikirlerin de delice! Open Subtitles من الواضح أنكِ مريضة نفسية ، وكل هذه الأفكار مجنونة
    Belli ki gerçeği söylüyorsunuz çünkü kimse bu kadar saçma bir hikaye uyduramaz. Open Subtitles من الواضح أنكِ تقولين الحقيقة ولماذا تخترعين مثل تلك القصة السخيفة ؟
    Belli ki, bana karşı katı duygular besleyeceksin çünkü bakireliğini bende kaybettin... Open Subtitles من الواضح أنكِ ستُكنينَ لي الكثير من المشاعر القوية
    İşe alma konusunda yetkili değilim ama Belli ki kalifiye elemansınız. Open Subtitles حسناً، أنا حقاً لست مخول لقبول اي استئجار ولكن من الواضح أنكِ مؤهلة
    İsteyerek verdiğini sanmıyorum ama bunu o fakir kızdan sen de çalmış olamazsın ve Belli ki beğenmişsin de. Open Subtitles . لا أستطيع تخيل أنها أعطته إليه بأرادتها . لكن أنتى لا تحبى سرقه هذا من الفتاة الفقيرة . و من الواضح أنكِ تحبى هذا
    Bak, açıkça Belli ki çocuğu olması seni kızdırıyor. Open Subtitles انظري ، من الواضح أنكِ مستاءة بأن لديه طفل
    Belli ki, babasının kızısın. O yüzden anne diyeceğim. Hayır, izin ver düzelteyim... Open Subtitles من الواضح أنكِ مدللّة أبيكِ، لذا أظنها والدتكِ كلاّ، دعيني أصحح ما قلته...
    Belli ki, babasının kızısın. O yüzden anne diyeceğim. Hayır, izin ver düzelteyim... Open Subtitles من الواضح أنكِ مدللّة أبيكِ، لذا أظنها والدتكِ كلاّ، دعيني أصحح ما قلته...
    Belli ki, saygın ve oldukça yeteneklisiniz. Open Subtitles حسناً، من الواضح أنكِ جدير بالاحترام وذو مؤهلات عالية
    Belli ki eğitimlisin. Hem de çok. Open Subtitles حسناً ، يبدو من الواضح أنكِ تدربتي ، كثيراً
    Belli ki tamamen yabancı biri olarak babam konusunda uzman olmuşsun. Open Subtitles من الواضح أنكِ خبيرة بوالدى .بالرغم من أنكِ غريبة
    Livvie. Belli ki daha önce meşguldün. Open Subtitles فيجب أن تحرقي منزلكِ كذلك ليفي من الواضح أنكِ كنتِ مشغولة في المرة السابقة
    Bu adama hâlâ âşık olduğun belli. Open Subtitles من الواضح أنكِ مازلتي تحبين هذا الرجل
    Acı içinde olduğun belli. Open Subtitles من الواضح أنكِ تشعرين بنوع من الألم.
    Megyn Vernoff'u yeniden yazmak için yeterince iyi olduğun ortada. Open Subtitles من الواضح أنكِ جيدة بشل كافي (لتعيدي صياغة كتاب(ميجان فيرنوف
    Paris'li olduğun çok açık. Bu elbise burada giyilmez. Open Subtitles من الواضح أنكِ من باريس حيث أن هذه الملابس ليست شائعة هنا
    Paraya ihtiyacın olmadığı belli oluyor. Neden soygun yapıyorsun peki? Open Subtitles من الواضح أنكِ لا تحتاجين المال فلمَ تسرقين؟
    Bana kalırsa siz gerçekten faka basmışsınız Bayan Beesly. Open Subtitles مذهل, من الواضح أنكِ مصرة " على التغير كلياً, " بيزلي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more