"من الوحل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çamurdan
        
    • çamur
        
    • oluşturduğu bir
        
    • çamurlu bir
        
    Çamurdan kurtulmaya çalışırlarken lastik kafanın üzerindeymiş. Open Subtitles كانت إطار عجلة السيارة فوق الرأس مباشرة عندما حاولا الخروج من الوحل.
    Her zaman kendini Çamurdan nasıl çıkardığından ve insanların sana nasıl saygı duyduğundan bahsedersin. Open Subtitles تتحدث دائمًا عن الطريقة التي أخرجت بها من الوحل و جعلت البشر يحترموك.
    Benim akşam giysilerim dökük bir tişört ve çamur maskesinden oluşuyor. Open Subtitles ملابسي المسائية هي عبارة عن قميص بالي و قناع من الوحل
    Afedersiniz, bayan. Orda çok fazla çamur pislik ve sinek var. Open Subtitles الكثير من الحشرات والكثير من الوحل الكثير من كل شييء
    Tuğlacıların ayaklarının çamur ve samanı, Firavun'un tuğlaları için karıştırdığı çamur bedenlerin oluşturduğu bir cehennem ve her yerde ustabaşıların kamçısı zayıfların sırtını haşlamaya hazır. Open Subtitles جحيم من الوحل كان ينقعونه بأجسادهم و حيث يطأونه بأقدامهم يقلبون فيه الطين على القش و يحيلونه إلى خليط لأجل الطوب الفرعونى
    Tuğlacıların ayaklarının çamur ve samanı, Firavun'un tuğlaları için karıştırdığı çamur bedenlerin oluşturduğu bir cehennem ve her yerde ustabaşıların kamçısı zayıfların sırtını haşlamaya hazır. Open Subtitles جحيم من الوحل كان ينقعونه بأجسادهم و حيث يطأونه بأقدامهم يقلبون فيه الطين على القش و يحيلونه إلى خليط لأجل الطوب الفرعونى
    Çocukları şaşkın bir şekilde çamurlu bir havuzun kenarında otururken onun oturduğu yerden rüyalarının gerçekleşmesini beklemesine izin verir. Open Subtitles يسمح له بالجلوس بانتظار حلم يتحقق بينما اطفاله يجلسون مصعوقين على حافة حوض من الوحل
    Ölmek üzere olan felaketzedeleri Çamurdan kurtaran ve kanayan elleriyle onları sınıflandıran bir kadına bağırdığıma inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنني صرخت على إمرأة قامت بإخراج الضحايا من الوحل وصنّفتهم بيديها النازفتين.
    Çamurdan değil. Open Subtitles دعيكِ من الوحل , إن هنالكَ فتحة بين ساقيّ الخروف،
    Çamurdan sürünüp evrildiğinizden bu yana dünyanızın kapılarında durup hepinizi güvende tutuyorum. Open Subtitles كنت أقف على بوابات عالمكم لأبقيكم جميعاً آمنين منذ أن زحفتم من الوحل
    Hayvanlarınızı Çamurdan çıkarın ve evinize gidin. Open Subtitles انفضوا مؤخرتاكم من الوحل وعودو لبيوتكم
    Kül rengi Çamurdan Hu Guei adında bir kaplumbağa gelir! Open Subtitles يخرج من الوحل من اللون الرمادي و يأتي كالسلحفاة المسماة - تاو جوي
    Arkadan gelen diğerleri ses çıkararak balıkları ürküttükten sonra çıplak elleriyle onları Çamurdan çekip alıyorlar. Open Subtitles ثم يسبح الآخرون من ... الخلف ، يصنعون ضجيجا لمفاجأة السمك قبل أن يسحبوها من ... الوحل بأيديهم
    800 kilometrelik çamur ve dehset üç yildan uzun bir süre boyunca yasam ve ölüme ev sahipligi yapacakti. Open Subtitles كانت 500 ميل من الوحل والرعب والتي ستكون منزل الجنود الأموات والأحياء خلال أكثر من ثلاث سنوات
    Düşünmemiz gereken son şey, çok fazla çamur. Ne de olsa bizi doyuracaklar. Open Subtitles اخير شئ لامضغه افضل من الوحل الذي يؤكلوه لنا.
    Benim bulaşmak istediğim tek çamur bu. Open Subtitles ذلك النوع الوحيد من الوحل الذي أحب الشعور به.
    İlk öldürdüğün kişinin kafasının defalarca çamurlu bir suda kayboluvermesini. Open Subtitles ترى أول قتلٍ لك مرارًا وتكرارًا رأسه تختفي في بركة من الوحل
    O yol değil. çamurlu bir nehir. Open Subtitles -هذا ليس طريقاً ، إنـّه نهرٌ من الوحل .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more