"من حديد" - Translation from Arabic to Turkish

    • demir bir
        
    • Çelik gibi
        
    • - Çelik
        
    • Demirden bir
        
    • çelikten
        
    • ve çelik gibi
        
    • yönlendirilmekten
        
    - Pençeleri, çanlar gibi demir bir siluete.. Open Subtitles عندما رأوا شخصا صنع قلبة من حديد تماما مثل الأجراس
    - Pençeleri, çanlar gibi demir bir siluete.. Open Subtitles عندما رأوا شخصا صنع قلبة من حديد تماما مثل الأجراس
    Çelik gibi baldırları var, ama zayıf bir noktası kriptonu, güçsüz bir tarafı var. Open Subtitles عجول من حديد ، لكن لديه نقطة ضعف حسناً ، الكربتونايت خاصته ، إنه غير منيع
    Tüm ülkeye kalp krizi geçirtiyordu az kalsın. Şimdi Çelik gibi bir kalple geri döndü. Open Subtitles الشخص الذي ترك البلاد في أزمة قلبية عاد مع قلب من حديد
    - Çelik adama zarar veremezsin. Open Subtitles لا تستطيعٍ أن تؤذى رجلاً من حديد هيا
    Demirden bir dünyaya geldim altından bir dünya yaratmak için. Open Subtitles ...لقد جئت في عالم من حديد لأصنع عالماً من ذهب
    Pencerenin dışındaki parmaklıklar 3 inçlik paslanmaz çelikten yapıldı. Open Subtitles القضبان خلف هذه النوافذ مصنوعة من حديد سماكته 3 بوصات
    Altın gibi bir kalbi ve Çelik gibi sinirleri vardır. Open Subtitles إنه شخص ذو قلب من ذهب وأعصاب من حديد
    Bu eğitimsizleri yanlış yönlendirilmekten kurtarmak çok uğraş ister. Open Subtitles ان الأمر يحتاج الي قبضة من حديد لحماية ضعاف العقول من الضلال
    Modası geçmiş aile adamı. demir bir elle hüküm sürdü. Open Subtitles الرجل العائلى من الطراز القديم حكم بيد من حديد
    Her gün, Alman Hava Kuvvetleri bu muhteşem şehri demir bir yumruk gibi eziyor. Open Subtitles يوما بعد يوما الضرب على هذه المدينة كقبضة من حديد
    Göstericiler,1962'deki darbeden beri ülkeyi demir bir yumrukla yöneten askeri diktatörlüğün sona ermesini talep ediyorlar. Open Subtitles إنهم يطالبوا بنهاية للدكتاتورية العسكرية التي حكمت البلاد بقبضة من حديد منذ الإنقلاب عام 1962.
    Kadife eldivenin içinde demir bir yumruk varmış. Open Subtitles لقد كان هناك قبضة من حديد في ذلك القفّاز النّاعم.
    Sekiz yıl önce, sen bu şehri demir bir yumrukla yönetiyordun. Open Subtitles منذ 8 سنين، حكمتَ المدينة بقبضة من حديد.
    Çelik gibi bağırsaklarım varsa ben ne yapayım. Open Subtitles ما ذنبي إن كانت أحشائي من حديد.
    - Çelik gibi. - Bunu duyduguma sevindim. Open Subtitles ـ أعصاب من حديد ـ من الجيد سماع ذلك
    Çelik gibi karnım vardır. Open Subtitles لا عليك لدي معدة من حديد
    - Çelik adama zarar veremezsin. Open Subtitles لا تستطيعٍ أن تؤذى رجلاً من حديد هيا
    "Tanrı baba insana Demirden bir kol vermiş vermesine ama Open Subtitles ...الرب أعطى الإنسان يدا من حديد " .....
    200)\blur1}Demirden bir kararlılıkla kalplerimizin üzerine yemin ediyoruz 200)\blur1}Ahmaklık çemberini yırtıp geçeceğiz... 200)\blur1}...ve gökyüzüne yükseleceğiz... 200)\blur1}...özgürlüğümüzün kanatlarıyla Open Subtitles 200)\blur1}،مُقسِمين بعزيمة من حديد على قلوبنا 200)}Nigirishimeta ketsui wo hidarimune ni
    # Ters dönmüş gemiye # # Tırmanırız çelikten kalplerle # Open Subtitles لأعلى عارضة السفينة المقلوبة، تسلقنا بقلب من حديد
    Pelte gibi bir beyin ve Çelik gibi dişler. Open Subtitles دماغ صافي... وأسنان من حديد
    Bu eğitimsizleri yanlış yönlendirilmekten kurtarmak çok uğraş ister. Open Subtitles ان الأمر يحتاج الي قبضة من حديد لحماية ضعاف العقول من الضلال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more