Oğlum böyle bir annesi olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظ ولدي أن يكون له أم مثلك |
Teşekkürler Spiller. Babam seninle karşılaştığı için çok şanslı. | Open Subtitles | شكرا سبيلر, من حسن حظ أبي أنك وجدته |
Vadi'nin genç lordu, ona yol gösterecek yeni bir babası olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظ اللورد الشاب من (فال) أن لديه أباً جديداً ليرشده |
Neyse ki hekimler çok sık yanılır. | Open Subtitles | من حسن حظ كلانا أن الأطباء يخطئون |
Anneniz eğitimli bir adamla evlendiği için şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظ أمكما أنها تزوجت رجل مُثقف |
- Katilin şansı varmış. - Bizim yokmuş anlaşılan. | Open Subtitles | من حسن حظ القاتل. |
Siro senin gibi bir arkadaşa sahip olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظ (سيرو) ان له صديقه مثلك |
Neyse ki rap müziği bıraktı. | Open Subtitles | من حسن حظ الجميع لم يعد يغن الراب |
Neyse ki, Ira'nınki parçalanmıştı yoksa şimdi ölü olacaktı. | Open Subtitles | من حسن حظ (إيرا) إنّه تبلّل وإلا لكان ميّتا الآن |
Kızınız öldüğü için şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظ ابنتك أنها ماتت. |
Blair senden kurtulduğu için şanslı. | Open Subtitles | من حسن حظ (بلير) أنها تخلت عنك |
Karının şansı varmış, evet. | Open Subtitles | ! من حسن حظ زوجتك، أجل. |