"من حقيبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • 'in çantasından
        
    • çantamdan
        
    • torbasından
        
    • da çantadan
        
    • un çantasından
        
    • nin çantasından
        
    • çantasından bir
        
    • sırt çantasından
        
    Cevapları Math'in çantasından çalmıştım. Open Subtitles لقد سرقت الاجوبة من حقيبة ماثيو
    David'in çantasından laptopları alacağım. Open Subtitles سأقوم بإحضار الحاسوب من حقيبة (ديفيد)
    Teşekkürler. çantamdan düşmüş olacak. Open Subtitles شكرا لك لابد وانها سقطت من حقيبة يدى
    Sorun şu ki bazen ben de kendimi kemik torbasından ibaret hissediyorum. Open Subtitles المشكلة الوحدية اني أحيانا أشعر لاشيء اكثر من حقيبة عظام
    O da çantadan çıktı. Open Subtitles لقد خرجت حتى من حقيبة
    İki tane daha var. Aaron'un çantasından arakladım. Open Subtitles اثنتان , تحصلت عليهم من حقيبة ارون
    Gaby'nin çantasından bir ped alıp ağzına soktu ve onu tükürdü. Open Subtitles لقد أخذ تامبون من حقيبة غابي وحشرها في فمه حتى امتلأت بلعابه
    Sırt çantasından bir şey düşeceğini biliyordum. Open Subtitles أجل , كنت أعلم أن شيئا ما سيقع من حقيبة ظهره
    Şimdi çantamdan bir zarf çıkarıyorum. Open Subtitles أخرج الأن من حقيبة الطيران ظرف مغلق
    Spor çantamdan lokanta üniformam düştü ve Air Yugoslavia'da hostes olduğuma inanmadılar. Open Subtitles سقط زي المطعم من حقيبة النادي و لم يصدقوا اني مضيفة طيران بشركة "طيران يوغوسلافيا".
    Bir tabanca ve bir susturucuyla şu anda tıp merkezinde. - Kanıt torbasından çıkarmış. Open Subtitles إنه في المركز الجراحي الآن ومعه مسدس مزود بكاتم صوت أخرجه من حقيبة أدلة
    "Romanda mükemmel çizilmiş bir kahraman bile yeryüzünde yürüyen ve gölgesi toprağa düşen en iç sıkıcı insana kıyasla sadece bir kemik torbasından ibarettir." Open Subtitles بالمقارنة لأسخف الأناس الذين يمشون على وجة البسيطة أكثر الشخصيات رُسمت ببراعة في أي من رواية لا شيء أكثر من حقيبة من العظام
    O da çantadan çıktı. Open Subtitles لقد خرجت حتى من حقيبة
    Bu sabah George'un çantasından yürüttüm. Open Subtitles أنا سرقت من حقيبة جورج صباح اليوم.
    cinayet aleti Hailey'nin çantasından çıkmamış ama bu onun bir yerlerden başka bir sopa edinmediğini göstermez. Open Subtitles حسناً، فقط لأن سلاح القتل ( لم يخرج من حقيبة ( هايلي لا يعني بانها لم تصل النادي من مكان آخر
    Li'nin çantasından düşen eşyalardan biri olduğunu sanmıştık, ama değilmiş. Open Subtitles ظننا أنه كان أحد الأغراض التي وقعت من حقيبة (لي). لكن لم يكن كذلك
    Annemin bozuk para çantasından bir dolar aldığımız zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles اتذكر عندما اخذت دولارا من حقيبة امنا
    - Ayrıca ilk başta pembe sırt çantasından aldığımız izle de eşleşti. Open Subtitles وطابقنا أيضاً بصمة أُخذت .من حقيبة الظهر الوردية الاولى
    Bununla birlikte, sırt çantasından iki kristal bardak çıkardı fularına sürttü bardakları ve ikimize birden içecek doldurdu. Open Subtitles وبقوله هذا، التقط كأسين مصنوعين من الكرستال من حقيبة ظهره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more