"من حوله" - Translation from Arabic to Turkish

    • etrafındaki
        
    • Etrafında
        
    Sen inanılmaz derecede hassas bir adamsın... etrafındaki herkese neşe saçıyorsun. Open Subtitles أنت رجل حساس للغاية يلهم مشاعر السعدة إلى كل من حوله
    Belki de etrafındaki insanlar, ona, ihtiyacı olan sevgi ve desteği sağlayamıyordur. Open Subtitles ربما كان الناس من حوله لا يوفّرون له الحب والدعم الذي يحتاجه
    Sadece kendine zarar vermek istemedi, etrafındaki herkesi de üzmek istedi. Open Subtitles لم يكن يريد آذية نفسه فقط أراد أن يؤذي من حوله
    hem de Etrafında deniz canlılarını yok eden bir tane... bekleme durumdayken bile. Open Subtitles السلاح الذي سيقتل جميع أشكال الحياة البحرية من حوله حتى لو كان متأهب
    Bu alanı görmek için pusulanın Etrafında hareket ettirmeniz yeterlidir. Open Subtitles ويمكنك أن ترى الشكل عن طريق تحريك البوصلة من حوله
    Bazen bir şey oluyor, rüyamda çocukluğumdaki evi ve etrafındaki çam ağaçlarını görmüyorum. Open Subtitles أحياناً شىءً يحدث ويوقفنى عن الحلم بالمنزل الذى ترعرت به .واشجار الصنوبر من حوله
    Beni aşağıya indirene kadar dayanmalıydı; fakat, etrafındaki karlar ufalanarak dağılıyordu ve beni 9 mm, daha doğrusu 8,8 mm'lik bir iple indiriyordu. Open Subtitles و كانت تستمر طوال الوقت الازم لأنزالي و الحقيقة أنها كانت تتصدع من حوله 8.5 كان ينزلني على حبل أو 9 ملليمترات
    Arkadaşları onun nezaketinden, gülümsemesinden, cana yakınlığından, yardımseverliğinden ve etrafındaki herkese önem vermesinden bahsederlerdi. Open Subtitles اصدقائه يتكلمون عن لطفه ضحكته , كرمه , مساعدته لكل من حوله
    Bu bitki etrafındaki diğer bitkilerin arasından hızlıca sıyrılarak günde bir metreye kadar uzayabilir. Open Subtitles ويمكن ان ينمو الى متر في اليوم , يجتاح النباتات الأخرى من حوله.
    Ölüm yıl dönümü için etrafındaki çimleri düzenlemem gerek. Open Subtitles أريد تشذيب العشب من حوله قبل طقوس ذاكرته.
    Bu yüzden ateş yanan şeyin içinde değil etrafındaki havada bulunur. Open Subtitles فألسنة اللهب تلك ليست مشمولة مع الشيء المحترق، إنها في الهواء من حوله.
    etrafındaki tüm adamlar ölüyor ve o öylece kaçacak? Open Subtitles الرجال من حوله يقتلون جميعاً, وهو يهرب كالفأر.
    Bu yüzden etrafındaki kişilere istemeyerek tepki gösteriyor. Open Subtitles لذلك هو يتفاعل بشكل منفلت للأشياء التي من حوله
    Gücünü de etrafındaki güç kaynaklarından çekiyor olabilir. Open Subtitles ربما يستمد طاقته من كل مصادر الطاقة من حوله
    Kimse ona karşı gelemedi, çünkü etrafındaki herkes adamdan korkuyor. Open Subtitles لا أحد منهم ينقلب عليه، لأنّ جميع من حوله خائفون منه.
    İnsan, etrafındaki dünya gelişirken aynı kalamaz. Open Subtitles لا يُمكن للفرد أن يظل جامداً مكانه مع تطور العالم من حوله
    etrafındaki masalarda eğlenen insanlar olsun. Open Subtitles أريد الناس بالموائد من حوله أن يكونوا مستمتعين.
    etrafındaki insanlar ölüyor. Nedenini bilmese de tehlikede olduğunu biliyor. Open Subtitles الناس يموتون من حوله لا يعرف السبب، لكنه يعرف أنه في خطر
    Demek o yüzden Etrafında köpek yavrusu gibi zıplayıp duruyor. Open Subtitles لهذا هو السبب في انه يتراقص من حوله وكأنه جرو.
    Bell'in Etrafında öğrencilerle poliklinikte oturduğunu bir yandan da hastaların acil servise geldiğini, kayıt olduğunu ve içeriye alındığını düşünün. TED فتخيلوا بيل جالساً في العيادة الخارجية, والطلاب ملتفون من حوله, والمرضى يسجلون في غرفة الطوارئ وقد سجلوهم وأتوا بهم.
    Çünkü Etrafında kuantum mekaniğini ve modern fiziği yaratan ünlü fizikçiler vardı ve hepsi 20'li yaşlarda veya 30'lu yaşların başındaydılar. TED حسنًا، لأنه نظر من حوله ورأى كل هؤلاء الفيزيائيين الرائعين الذين صنعوا ميكانيكا الكم والفيزياء الحديثة وأوائل الثلاثينات عندما فعلوا ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more