"من حولي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Etrafımdaki
        
    • etrafımda
        
    • Çevremdeki
        
    • etrafıma
        
    • Etrafa
        
    Şimdi ise, işte San Fransisco'dayım ve Etrafımdaki herkes bunu başarıyor. TED ثم أتيت إلى سان فرانسيسكو، وكان كل من حولي يقوم بذلك.
    Sanki kendime ve Etrafımdaki herkese zarar verecekmişim gibi bana bakıyor. Open Subtitles إنه يحدق بي وكأنني أشكل خطراً على نفسي وعلى من حولي
    Etrafımdaki insanlar bulanık birer hatıra gibiler tek yaptığım gitmelerine izin vermek. Open Subtitles و أرى الأشخاص من حولي حقا و ليس فقط ألمحهم بينما أمر.
    etrafımda herkes, onların adına yaptıklarımızı destekliyor, alkışlıyor ve hatta övüyorlardı. TED كان الناس من حولي يشجعون، ويصفقون، ويحتفلون حتى بما كنت أقوم به باسمهم.
    Çevremdeki herkes et parçasına dönmüşken ben nasıl sağ kaldım? Open Subtitles ولماذا نجوت أنا عندما تحول جميع من حولي إلى أكل؟
    Ve etrafıma bakıyorum, sanki, benim rakibim nerede? TED وكنت انا انظر من حولي بكل ثقة واقول اين هم المنافسون
    Mütevazı bir zihinle, Etrafımdaki insanlarla daha güçlü bağlar kurabiliyordum. TED مع عقلية متواضعة، كنت قادرا على تشكيل اتصالات أكثر ثراء مع الناس من حولي.
    Ama Etrafımdaki diğer insanlar korkup, geri çekilmediler bile. TED ولكن كان هناك آخرون من حولي الذين كانوا حتى لا يرتعدون.
    Bazen acı vericiydi, özellikle Etrafımdaki insanlar için. TED وقد كانت مؤلمة في بعض الاحيان خاصة لمن هم من حولي
    noktası olup, kendi deneyimlerimi gözden geçirmeme yardımcı oldu, ve Etrafımdaki utanç ve zorbalık dolu dünyaya bakmaya başlayıp, yeni bir şey gördüm. TED فقد ساعدت في إعادة تأطير تجاربي لذلك بدأت أدرس عالم الإذلال و التنمّر من حولي و تبدت لي أشياء مختلفة.
    Ve yazmaya başladım çünkü Etrafımdaki insanların benim sorularıma cevapları yoktu. TED ولذا بدأت بالكتابة، لأن الناس من حولي لم يكن لديهم إجابات لأسئلتي.
    Korkumu tanıdıkça, benim ve Etrafımdaki herkesin, sevgiye karşı hudutsuz bir yere sahip olduğunu görüyorum. TED و كما اكتشفت خوفي اكتشفت أيضاً أنني و كل الذين من حولي لانمتلك حدوداً للحب
    Yine de Etrafımdaki insanları nadiren tasvir ederim. Open Subtitles لكنّي نادرًا ما أرسم على الأشياء من حولي.
    Etrafımdaki bütün insanlar aşık olacak , sevişecek... ve evlenip çocuk sahibi olacak. Open Subtitles الناس من حولي يقعوا في الغرام ويمارسون الحب ويتزوجون وينجبون الأطفال.
    Temelde olumlu sosyal etkiler almış ve etrafımda eşitlikçi davranışlar görmüştüm, TED لقد كانت لدي تأثيرات اجتماعية ايجابية في المقام الأول وأمثلة على السلوك العادل من حولي.
    Sanatım sayesinde, etrafımda olup bitenleri çok daha iyi fark etmeye başladım: Mekânlar arasında nasıl dolaşıyoruz, kutlamak için kimleri, hatırlamak için kimleri seçiyoruz. TED من خلال عملي، لقد أدركت الكثير حول العالم من حولي: كيف نتحرك عبر المساحات، من الذي نختاره للإحتفال والذي نتذكره.
    etrafımda aynı duvarlar vardı camdan içeri giren aynı ışıktı. Open Subtitles كانت هناك نفس الجدران من حولي نفس ضوء الشمس يدخل إلى النافذه
    Beni etkileyen başka bir konu ise Çevremdeki şehrin ne kadar çok değiştiğiydi. TED ما أدهشني حقا كم كانت المدينة كانت تتغير من حولي
    90' larda, Çevremdeki insanlar benimle Internet ve ağ tarayıcı hakkında konuşmaya başladırlar. TED خلال فترة التسعينيات، بدأ الناس من حولي يتحدثون عن الإنترنت وتصفح الإنترنت.
    Sonra da etrafıma bakıyorum ve bir tekne dolusu adamın olduğunu görüyorum. Open Subtitles و لكني نظرت من حولي , و أرى , أنك جعلت الجميع على متن القارب
    Ama etrafıma baktığımda kanatlanmayı umarak uçaktan atlayan bir sürü insan görüyorum. Open Subtitles من يدري ؟ لكنني أنظر من حولي و أرى الكثير من الناس يقفزون من الطائرات آملين أن أجنحة ستنمو لديهم
    Ardından Etrafa bakındım orada iki tane asker vardı üniformalarını yırttılar, yıldızlar vardı Rus yıldızları, işte onları yırtıp attılar.. Open Subtitles وحينها نظرت من حولي هناك وكان بضعة جنود حاضرين خلعوا زيّهم العسكري وظهرت نجوم على أكتافهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more