Verdiğin DNA Kenzi'nin, Blake'in dolabından aldığı saç teli ile uyuyor. | Open Subtitles | تطابق خُصلة الشعر التى حصلت عليها "كينزى" من خزانة "بليك" |
Bu, Dennis'in dolabından aldığım parmak izi. | Open Subtitles | هنا البصمة التي حصلتُها من خزانة (دينيس) |
Evet, buna vaktin olmayacağını düşündüm bu yüzden NOB'un dolabından sana bir tane ödünç getirdim. | Open Subtitles | صحيح، لقد فكَّرتُ انَّك لن تملكي الوقت الكافي لذا إستعرتُ واحداً من خزانة (إ.ع.خ). |
Tabor'un dolabından ve ondan öncede... | Open Subtitles | من خزانة "تابور"، وقبل ذلك |
Çocuklarım beni böyle içki dolabından uzak tutuyorlar. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}هكذا يمنعونني أطفالي من خزانة الخمر |
Çocuklarım beni böyle içki dolabından uzak tutuyorlar. | Open Subtitles | {\pos(192,240)}هكذا يمنعونني أطفالي من خزانة الخمر |
Dosya dolabının yaptığı çiziğin benim performansımı düşüreceğini düşünmüyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تظنين أن خدشاً من خزانة الملفات سيسلبني أفضل ما لدي |
Sana yemin ederim, Jerry Kramer'ın dolabını kıskanmıyor. | Open Subtitles | صدّقني، جيري لا يغير من خزانة كرايمر. |
Erkek ol ve ilişkini açıklamaya hazırlan. | Open Subtitles | استعد للخروج من خزانة اللا شذوذ |
Kurbanın dolabının dibinde, buruşturulup atıImış bir fotoğraf buldum. | Open Subtitles | صورة تكوم المتابعة في الجزء السفلي من خزانة دينا فيك. |
Sence de emin olmak için Kevin McMillan'ın dolabını kontrol etmemiz gerekmiyor mu? | Open Subtitles | ألا تظنّ أنّ علينا التحقق فحسب من خزانة (كيفن ماكميلان)، للتأكّد فحسب؟ |
Erkek ol ve ilişkini açıklamaya hazırlan. | Open Subtitles | استعد للخروج من خزانة اللا شذوذ |