Ama olay da bu işte. Bütün bunlar Klaus'un planının bir parçasıymış. | Open Subtitles | لكنّ هذا بيت القصيد، كلّ ذلك كان جزءًا من خطّة (كلاوس). |
Nik'in manyak planının bir parçası bu da. Bana bir seçim bırakmıyor. | Open Subtitles | هذا جزء من خطّة (نيك) المخبولة، إنّه لا يترك لي خيارًا. |
Alfred'in asıl planının bir parçası değildin haksız mıyım? | Open Subtitles | أنت لم تكن جزءاً من خطّة (الفريد) الكُبرى , أليس كذلك ؟ |
Bunun olacağını biliyordun. Tanrı yolunun bir parçası artık o. | Open Subtitles | أدركتَ بأنّ هذا كان سيحدث، باتت جزءًا من خطّة الربّ |
Tanrı yolunun bir parçası artık o. | Open Subtitles | باتت جزءًا من خطّة الربّ |