"من دليل" - Translation from Arabic to Turkish

    • rehberinden bir
        
    • Kanıt var
        
    • kitabına
        
    • parça kanıt
        
    • kanıtı olduğu
        
    Yanlış kasabaya sürer, Telefon rehberinden bir isim çıkarır. Open Subtitles قاد إلى البلدة الخاطئة وأخذ اسماً من دليل الهاتف
    Telefon rehberinden bir numara seçiyoruz. Open Subtitles سوف نختار رقم من دليل الهاتف هنا
    Aleyhinde çok az fiziksel Kanıt var ama DNA yok. Open Subtitles كمية الأدلة المادية ضده ضئيلة، وما من دليل حمض نووي
    Bomba olduğuna dair herhangi bir Kanıt var mı? Open Subtitles هل من دليل على أنهم كانوا بالفعل يملكون القنابل ؟
    Ancak, bağlayıcı bir yasal sözleşmeye göre, öğrenci el kitabına göre yönetiliyorsunuz. Open Subtitles ولكن، اه، تخضع لك من دليل الطالب الخاص بك، و عقد قانوني ملزم.
    Ama gözden geçirdiğimiz her parça kanıt, her varsayım yeniden gözden geçirilebilir. Open Subtitles ولكن كل قطعة من دليل لدينا يمكن أن يعاد النظر فيه, كل فرضية وضعناها مسبقاً يمكن أن يعاد فحصها.
    Telefon rehberinden bir numara seçiyoruz. Open Subtitles سوف نختار رقم من دليل الهاتف هنا
    Dişinde diş ipine ait bir Kanıt var mı? Open Subtitles هل من دليل على الخيط بين أسنانها؟
    Kardeşimi gösteren herhangi bir Kanıt var mı? Open Subtitles هل من دليل أصلاَ يشير إلى أخي ؟
    125 sayfalık el kitabına dayalı bir sınava girip el işaretleri gibi şeyler öğreneceğim. Open Subtitles يمكنني خوض إختبار من 125 صفحة من دليل الإرشادات سيتسنى لي تعلم أشياء كالإشارات اليدوية
    Terörist el kitabına bakmadın mı? Open Subtitles ماذا، ألم تتحقق من دليل الإرهاب؟
    Dinle beni anne bu altınların çalınmasında senin yaptığına dair eğer küçük bir parça kanıt varsa ağır biçimde cezalandırılacaksın. Open Subtitles في هذه القلعه , يكون لي يدّ فيها ؟ اسمعيني امي , اذا كان هنالك ذره من دليل . يثبت بأنكِ سرقتِ الذهب , فستعاقبين بشده
    Ama henüz tek parça kanıt bulamamıştır. Open Subtitles رغم عدم عرض قطعة من دليل فيزيائي واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more