"من دونها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onsuz
        
    • O olmadan
        
    • İlaçsız
        
    Başka bir kadına âşık oldum ve Onsuz yaşayamam. Open Subtitles أنني قد وقعت في حب إمرأة أخرى ولا أستطيع العيش من دونها.
    Onsuz yaşamanın acısına asla dayanamam. Open Subtitles أنا لن أتمكن من إيقاف ألم المعيشة من دونها
    Onu tanırsın onu seversin, Onsuz yaşayamazsın: Open Subtitles أنت تعرفها, ومولع بها ولا يمكنك العيش من دونها
    Şimdi Onsuz hiçbirşey yapamıyor. Oldukça güzel kadın, huh? Open Subtitles الآن لا يستطيع فعل أي شيء من دونها إنها مثيرة بحق ، هه؟
    O olmadan NSA anabilgisayarına giremem. Open Subtitles لقد أخذوا بطاقتي الألكترونية لا يمكنني الدخول على شبكة الاستخبارات من دونها
    Tanrı kızımı korusun. Dürüst olmak gerekirse Onsuz ne yapardım bilemiyorum. Open Subtitles بارك الله بابنتي بصراحة لم أكن أعرف ما الذي سيحل بي من دونها
    Köpeğim benim gözlerim. Onsuz hiçbir yere gitmiyorum. Open Subtitles كلبتي هي عيناي لن أذهب إلى أي مكان من دونها
    Çok iyi. Yani Onsuz hayat nasıl olurdu düşünemiyorum. Open Subtitles إنها متقنة لعملها لا أتخيل كيف تكون الحياة من دونها
    Tamam, buradaysa söz veriyorum Onsuz gitmeyeceğiz. Open Subtitles لا بأس، إن كانت هنا، أعدكَ، أنّنا لن نغادر من دونها
    Onsuz daha iyi bir liderim. Daha iyi kararlar veriyorum. Daha iyi bir Confessor'ım. Open Subtitles من دونها أنا قائدة أفضل ،حاكمة أفضل ، مُؤمنة مُعترفة أفضل.
    O yüzden o partiye gidip, Onsuz da gayet iyi olduğumu anlamasını sağlamalısın. Open Subtitles لذا عليك أن تذهب إلى الحفلة ودعها تعلم بأني بخير من دونها
    Ve Onsuz yaşamaya devam edemeyeceğini fark etmesi hakkında. Open Subtitles وكيف يدرك أنهُ يعجز عن المضي بحياته من دونها
    Onsuz yaşayamazdım. Bir şeyler yapmam gerekiyordu. Open Subtitles لم أستطع العيش من دونها كان عليّ فعلُ شئٍ ما
    Evet, dairesini basmıştım ve onu gördüm bana Alec'in Onsuz tatile çıktığını çünkü bir şeyleri düşünmesi gerektiğini söyledi. Open Subtitles نعم، أنا اقتحموا شقته وأنها ظهرت، وقال انه ذهب في إجازة من دونها
    Çok anlamsız olduğunu çok bencil ve artık Onsuz hayatı düşünemiyorsun. Open Subtitles إنه كان أمر عديم الجدوى، و أناني للغاية و لا يُمكنكِ أن تتخيلين كيف تكون حياتكِ من دونها.
    Söyle de bir ara uğrasın. Merkez Onsuz aynı değil. Open Subtitles قل لها أن تمرّ بنا يومًا ما فالمكان لم يعد كما كان من دونها
    Onsuz, burada çalışmaya devam etmemi sağlayan haplara ulaşamıyorum. Open Subtitles لا أملك التصريح للوصول إلى الحبوب المخدرة لمواصلة العمل هنا من دونها.
    Onsuz yaşayamacağım bir kadınla tanıştığımı söyledim. Open Subtitles أخبرتهم إني إلتقيت بـ أمرأة ولا أستطيع أن أعيش من دونها.
    Her zaman O olmadan bir hiç olduğunu söylerdin. Open Subtitles دائماً مّا كنت تقول أنّكَ لا تساوي شيئاً من دونها.
    O olmadan burada kalmak zor olmalı. Open Subtitles لابد وانه كان صعباً عليكِ البقاء من دونها
    İlaçsız birgün bile dayanamıyorum, acı inanılmaz derecede. Open Subtitles لايمكنني ان اصمد من دونها ليوم واحد ولا يمكنني تحمل الالم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more