"من ذلك الباب" - Translation from Arabic to Turkish

    • O kapıdan
        
    • bu kapıdan
        
    • Şu kapıdan
        
    • Şu kapıya
        
    • şu arka kapıdan
        
    • şu kapıdan içeri
        
    Emir verdiğimde başlayacaksınız. Son ayakta kalan O kapıdan çıkacak. Open Subtitles نفذ على قيادتي آخر رجل صامد سيخرج من ذلك الباب
    Laura'nın gerçekten O kapıdan geçmesini ve nerede yaşadığımı görmesini isteyen bir yarım vardı. Open Subtitles ..أتعلمين, كان هناك كان هناك جزء مني أرداها حقاً أن تخرج من ذلك الباب لترى أين أعيش
    Dudak boyası ve ruj kullanacağım ve bu kadar iri olmayacağım Niye mi, O kapıdan rahatça geçeceğim Open Subtitles وسوف أضع احمر الشفاة و ماكياج و لن أظل ضخمة هكذا و سأستطيع المرور بسهولة من ذلك الباب
    bu kapıdan girdiğin anda kişisel isteklerini arkanda bırakırsın. Open Subtitles رغباتكِ الشخصيّة تزول بمجرّد دخولكِ من ذلك الباب.
    Efendim, bu kapıdan geçen herkesi Kontrol ediyoruz. Open Subtitles سيدي،نحن ندقق في كل شخص يدخل من ذلك الباب
    Benimle böyle konuşmaya devam edersen, Şu kapıdan çıkıp gideceğim. Open Subtitles آبقى بالتحدث إلي هكذا، عندها سأرحل حالاً من ذلك الباب.
    Temelli sicilime işlenecek olan O kapıdan geçmek zorunda kaldım. Open Subtitles عليّ أن أسير من ذلك الباب الذي ورائه أمل حياتي الدائمة
    O kapıdan dışarı çıkarsan bu akşam burada yatamazsın. Open Subtitles إذ خرجت من ذلك الباب فلن تنام هنا الليلة
    Dinle, yerinde olsam o kumarbazları oradan çıkarırdım çünkü o Türkler O kapıdan çıktığı anda, Open Subtitles أسمع، لو كنت مكانك، لجعلتهم يخرجون لأنهم حالما يخرجون من ذلك الباب
    O kapıdan çıkan, bu dönem dersten kalır. Open Subtitles أي طالب يخرج من ذلك الباب سيرسب في هذا الربع من السنة
    Ne düşüneceksen, çabuk ol çünkü Wraith'ler O kapıdan girerlerse ikimizde öldük demektir. Open Subtitles مهما فعلت , فكّر بسرعة ...لأن حالما يدخلون من ذلك الباب سنموت جميعاً
    İstediğin zaman da O kapıdan çıkabilirsin koşulsuz. Open Subtitles ويمكنك المغادرة من ذلك الباب في اي وقت تريدين بدون قيود
    Ama bilmeni istiyorum ki, eğer O kapıdan çıkıp gidersem Ken, bir daha aramayacağım. Open Subtitles ولكن أريدك أن تعرف .. أنني إن خرجت من ذلك الباب كين, أنا لن أتصل بك بعدها
    O kapıdan bir şey geldi ve bu her neyse, bir daha girmesini istemediler. Open Subtitles شيئ ما خرج من ذلك الباب ومهما يكن فهو لن يعود
    bu kapıdan geçerken eğilseniz iyi olur. Open Subtitles يجب أن تخفضوا رؤوسكم للعبور من ذلك الباب
    İlk evre benim bu kapıdan girmemle başladı. Open Subtitles الأولى بدأت في اللحظه التي دخلتم فيها من ذلك الباب
    Peki tamam. bu kapıdan kim girerse benim haberim olacak. Open Subtitles حسنا أي شخص يدخل من ذلك الباب أريد أن أعرف عنه
    Ya Sarah bu kapıdan içeri girer ve bizi bulamazsa? Open Subtitles ماذا لو ان سارة جاءت من ذلك الباب ونحن لسنا هنا؟
    Hayır, yani... Hemen kalkıp Şu kapıdan çıkıp bir daha dönmeyecek birisi. Open Subtitles لا، مجرد شخص يستطيع النهوض فوراً والخروج من ذلك الباب بلا عودة
    - Acele edin. - Şu kapıya. Open Subtitles ـ أسرعا ـ من ذلك الباب
    Ve kendi iyiliğiniz için, şu arka kapıdan çıkıp gideceksiniz. Open Subtitles ولمصلحتكن سوف تهربن من ذلك الباب الخلفي
    Hayır, ailem benimle Şu kapıdan içeri girdiğim ilk anda senden özür dileseydim, gurur duyardı. Open Subtitles كانوا سيكونون فخورين بي ان اعتذرت لك لحظة خروجك من ذلك الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more