"من رؤية" - Translation from Arabic to Turkish

• görmek
• göremedim
• görebilirsin
• görürsün
• görebileceksin
• görebiliyordum
• görebilirsiniz
• görünce
• vizyonudur
• göremezsin
• göreceksin
• göremiyorum
• gördüğüm için
• görebilseydim
• görebileceğim

Sudan bir kusurun içindeki mükemmelliği görmek kadar sersemletici bir şey yoktur.
لا يوجد شيء اذهل من هذا. من رؤية الكمال مع نقص طفيف.

- Yüzünü tam olarak göremedim. - Elinde bir mendil vardı sanki nezleymiş gibiydi.
ـ لم اتمكن من رؤية وجهه ـ كان يحمل منديلا

Yardım iste, böylece bir gün çocuklarımızı görebilirsin.
أطلب المساعدة حتى تتمكن من رؤية أطفالك مرة أخرى يوماً ما

Ve bir anda, işte bu yeni yaşamı görürsün.
وفي هذه اللحظة سأتمكن من رؤية هذه الحياة الجديدة

Kaydedilen gelişmeleri birinci elden görebileceksin.
ستتمكن من رؤية التطوير يُصنع في مصدره الأصلي

Bay Heaslop'un dürbünüyle Chandrapore'yi zar zor görebiliyordum.
بالكاد تمكنت من رؤية تشاندرا بور إلا من خلال منظار السيد هيسلوب

Bunu bir bahçe olarak görmek yerine [Bu bir bahçe değil.] daha çok tam teşekküllü bir manav olarak görmemiz gerek.
بدلًا من رؤية هذه كساحة فناء، علينا أن نفكر فيها كمتجر كامل الخدمات.

Fakat 21 yaşımdan beri renkleri görmek yerine onları duyabiliyorum.
لكن، منذ سن الحادية والعشرين، فإنه بدلًا من رؤية اللون، أصبح بإمكاني سماع اللون.

Yüzünü göremedim. Yağmur yağıyordu ve adam kaçıyordu.
لم أتمكن من رؤية وجهه كان الجو ممطراً ، وكان يلوذ بالفرار

Her parçayı göremedim ama altın saati, madeni para koleksiyonu vardı.
حسناً ، أقصد ، لم أتمكن من رؤية كل قطعة لكنني رأيت ساعته الذهبية و مجموعة عملته المعدنية

Buranın geniş görüş alanı var, her iki daireyi de görebilirsin.
من هنا , النقطة الأفضل لتتمكني من رؤية كلا الشقتين

Yeni şeyler görürsün.
ستحبين ذلك العمل، انه مثير، يمكنك من رؤية كل شئ

Yakında anneni görebileceksin, Yae.
ستتمكنين من رؤية امك قريبا يا.. ياى

Kırsal bir alanda büyüdüğümden yıldızları çok iyi görebiliyordum.
لقد نشأت في منطقة ريفية جدا حتى أتمكن من رؤية النجوم بشكل جيد جدا.

Ayrıca, eğer dikkatli bakarsanız kümenin etrafındaki halkaları görebilirsiniz.
وفي الواقع، لو نظرتم جيدا بانتباه سوف تتمكّنون من رؤية حلقات حول هذا العنقود.

İnsan kendini hayalet olarak görünce... - ...hayatını şöyle bir gözden geçiriyor.
لا شيء يحسم حقيقة الوضع أكثر من رؤية المرئ نفسه صار شبحًا

Milliyetçilik uyandırılmış aynı zamanda, beşeri mükemmelliyetin idealist bir vizyonudur.
قد تم محاكاتها من قبل الوطنية، لكن أيضاً من رؤية مثالية للكمال الإنساني

Ve ölümler durursa onun nasıl öldürdüğünü göremezsin, değil mi?
وإن توقف قتل المجرمين، فلن تتمكن من رؤية ذلك، صحيح؟

Kendin ve gezegenindeki herkes ölmeden önce gezegenini son bir defa göreceksin.
انت ستتمكن من رؤية وطنكَ للمرة الأخيرة قبل ان تموت انت وكل شخص حي على كوكبك

Suratını göremiyorum. Elbise askısının arkasında oturuyor.
لا أتمكن من رؤية وجهها إنها تجلس خلف حامل الملابس

Bak, buraya gelip, neler olabileceğini gördüğüm için benim geldiğim Dünya'da bunu engelleme şansım var.
لانني اتيت الى هنا تمكنت من رؤية ربما ما سيحدث لدي فرصة لإيقاف حصوله على أرضي، اذا ساعدتني

Grambler ve Sawle'ı işe alınmış görebilseydim iyi olurdu.
إن تمكنت من رؤية كل من في جرامبلر و سول موظفين .سيكون شيء رائع- .بالتأكيد-

Artık buraya gelmeden öncesine göre hayatı ve kendimi daha farklı görebileceğim.
أننى سوف أتمكن من رؤية الحياة بصورة مختلفة عن رؤيتى لها حين جئت إلى هنا