Belki farklı bir yolu vardır? Kayaya farklı bir açıdan baksam... | Open Subtitles | ،ربما هناك طريقة أخرى ماذا إذا هاجمت الجلمود من زاوية مختلفة |
farklı bir açıdan ya da çok uzaktan bakarsan belki. | Open Subtitles | لرُبّما نظرتِ إليه من زاوية مختلفة أو من مكان بعيد |
Ayrıca ortağım durumunuzu farklı bir açıdan ele alacak. | Open Subtitles | بجانب أن مساعدي سيحلل مشكلتك من زاوية مختلفة |
Belki de olaya farklı bir açıdan yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | حسنٌ , يمكننا أن ننظر إلى ذلك من زاوية مختلفة. |
Bu yüzden probleme farklı bir açıdan yaklaşma kararı aldım. | Open Subtitles | لم يعد مرحبا بمساعدتي لذلك قررت الإقتراب من هذه المشكلة من زاوية مختلفة |
Bipoları verin. farklı bir açıdan gireceğim. | Open Subtitles | أعطني المقبض سأدخل من زاوية مختلفة |
Changlar hakkında bilgi için farklı bir açıdan yaklaşacağız. | Open Subtitles | سنتقرب إلى الإخوة تشانج من زاوية مختلفة |
Bana sorarsan, onun salak kıçını boş verip Victor'a farklı bir açıdan yaklaşmalıyız. | Open Subtitles | إذا تسألني، يجب أن نتجاوز مؤخرته، هاجم هذا الرجل (فيكتور) من زاوية مختلفة. |
Hadi olaya farklı bir açıdan yaklaşalım. | Open Subtitles | لذا ، دعونا نتوجه لهذا من زاوية مختلفة |
Ama biz bunu farklı bir açıdan ele aldık. | Open Subtitles | لكننا نفكر بالأمر من زاوية مختلفة |
Olaya farklı bir açıdan bak. Farklı bir kaynak kullan. | Open Subtitles | تأتي من زاوية مختلفة , مصدر مختلف |
Şimdi farklı bir açıdan düşünelim. | Open Subtitles | الآن، يجب أن نفكر من زاوية مختلفة. |
Kusura bakma, davaya farklı bir açıdan bakıyorum sadece. | Open Subtitles | آسف، إنني أنظر للقضية من زاوية مختلفة. |
(Kahkahalar) Bu yüzden probleme farklı bir açıdan yaklaşmaya karar verdim. | TED | (ضحك) لذلك، قررت فحص المشكلة من زاوية مختلفة. |
- Ben farklı bir açıdan çalışıyorum. | Open Subtitles | اعمل من زاوية مختلفة |
farklı bir açıdan yaklaşmaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأراه من زاوية مختلفة |