Bu yüzden buradayız ya zaten. Herkesin güvende olduğundan emin oluncaya dek de burada kalacağız. | Open Subtitles | لذلك نحن سنبقى هنا لنتأكد من سلامة الجميع |
Mikami-sensei'nin güvende olduğundan emin olana kadar olmaz. | Open Subtitles | لا ليس قبل أن نتأكد من سلامة المعلمة ميكامي |
Annemin güvende olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد من سلامة والدتي |
Verilen bu ara için de, geçmişe, 1970'lere dayanan bir sebep var. 1970'lerde moleküler klonlama teknolojisinin güvenliği test edilip doğrulanana kadar bilim adamları bu teknolojinin kullanımını askıya almak için bir araya gelmişlerdi. | TED | وهنالك في الواقع حادثة إيقاف مماثلة ومهمة جرت في السبعينات عندما اتفق العلماء على الدعوة لإرجاء استخدام التنسيل الجزيئي حتى يتم التحقق بعناية من سلامة هذه التقنية وتتم الموافقة عليها. |
Bebeğin güvenliği için korkuyorsun. | Open Subtitles | كنتِ خائفه من سلامة الطفل |
Gizli servisin bu ziyareti Başkanın güvenliğinin garanti edilene kadar iptal etmeyi düşündüğünü yeni öğrenmiş bulunuyoruz. | Open Subtitles | وعرفنا الأن أن الحرس الجمهورى كان سيلغى الزيارة حتى يتأكد من سلامة الرئيس |
Sadece önce ailemin güvenliğini sağlamak istedim. | Open Subtitles | أردتُ فحسب أن أتأكّد أوّلًا من سلامة عائلتي. |
Personelin güvende olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تحركوا! -تأكد من سلامة الطاقم . |
- Biliyorum. Ama arkadaşlarının güvende olduğundan emin olacağım. | Open Subtitles | -لكني سأتأكد من سلامة أصدقائك |
Joe ve Norrie'nin güvende olduğundan emin olmalıyız. | Open Subtitles | - يجب أن نتأكد من سلامة (جو) و(نوري) |
Oğlumun güvende olduğundan emin olmak istiyorum! | Open Subtitles | -أودّ التأكد من سلامة ابني ! |
Otto'nun güvende olduğundan emin olun. | Open Subtitles | تأكد من سلامة (أوتو).. |
Benim var ve Elijah'ın güvenliği ve yani benimki de sağlanır sağlanmaz, Aurora'yı Rebekah'ı bize ...teslim etmeye ikna edeceğim. | Open Subtitles | أنا لديّ سلطان عليها، لذا حالما أتأكد من سلامة (إيلايجا) وسلامتي أيضًا، فسأقنع (أورورا) بإعادة (ريبيكا) إلينا. |
S.H.I.E.L.D.'ın güvenliği Skye'ın güvenliğinden çok daha ağır basar. | Open Subtitles | أمان (شيلد) أكثر أهميّة من سلامة (سكاي). |
Benim var ve Elijah'ın güvenliği ve yani benimki de sağlanır sağlanmaz, Aurora'yı Rebekah'ı bize ...teslim etmeye ikna edeceğim. | Open Subtitles | أنا لديّ سلطان عليها، لذا حالما أتأكد من سلامة (إيلايجا) وسلامتي أيضًا، فسأقنع (أورورا) بإعادة (ريبيكا) إلينا. |
Şimdi fark ediyorum ki bu korkunç eylemin meydana gelmesine izin verirsem ailemin güvenliğinin hiçbir anlamı olmayacak. | Open Subtitles | أدركتُ الآن أنّ الأهم من سلامة أسرتي هو منع هذا الفعل البائد. |
"Ama iletişimi sürdürmek bebeğin güvenliğinin ayrılmaz bir parçasıdır." | Open Subtitles | واضاف "لكن الحفاظ على التواصل هو جزءا لا يتجزأ من سلامة الطفل |
Yetkililer, vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için ellerinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | "الدوائر الحكومية تفعل كل ما في وسعها للتأكد من سلامة مواطنيها وسلامة ممتلكاتهم." |
Benim buradaki göreve getirilme nedenim, Morgan dahil bu üsteki herkesin güvenliğini sağlamak. | Open Subtitles | لقد تم تعييني للتأكد من سلامة الجميع (بما يتضمن (مورجان |